Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hizmet Hareketi’ne üyelik iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın, haksız tutukluluk nedeniyle 17 Mart 2020’de yaptığı başvuruyu 17 hakimden oluşan Büyük Daire’ye havale etti.
AİHM, bir daire önünde görülen bir davanın, sözleşme veya protokollerin yorumlanmasına ilişkin ciddi bir sorunu ileri sürmesi halinde yargılama yetkisini Büyük Daire’ye bırakabiliyor.
Yüksel Yalçınkaya, Bylock, Bank Asya hesap hareketleri, kapatılan bir sendikaya ve derneğe üye olması ve bir tanık ifadesine dayanılarak 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 30 Ekim 2018’de cezası Yargıtay tarafından onaylanan Yalçınkaya, 26 Kasım 2019’da Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM, Yalçınkaya’nın bireysel başvurusunu kabul edilemez bularak reddetti.
“GÜZEL BİR GELİŞME”
Yüksel Yalçınkaya, haksız yere tutuklandığı ve adil yargılanmadığı için dosyasını uluslararası Yüksek Mahkeme’ye sundu. AİHM’in müvekkili hakkında verdiği kararı değerlendiren avukat Özkan Akıncı, “Büyük daire AİHM’deki en üst merci ve kural olarak başvurular doğrudan büyük dairece değerlendirilmez. Başvurunun ve ihlal iddialarımızın daha kapsamlı ve nitelikli değerlendirilip karara bağlanması adına güzel bir gelişme.” dedi.
“YARGI AÇISINDAN BİR FIRSATTIR”
Bazı hukukçular, 17 hakimden oluşan Büyük Mahkeme’nin Türkiye aleyhine karar vereceğini ve bu kararın Türkiye genelindeki tüm Hizmet Hareketi’ne üyelik iddiasıyla yürütülen dosyaları etkileyeceğini söyledi.
AİHM’in Yalçınkaya başvurusunun Büyük Daire’ye sevkinin Türk yargısı açısından bir fırsat olduğunu ifade eden ihraç hakim Saim Nergis, “Her şeye rağmen Türkiye’de ‘Selmanlar’ dışında da hukukçular var ve onlar sonucu görebilirler. Ülkeyi daha büyük tazminat yükü altına sokmak yerine derhal ama derhal, tüm yargılamalarda hukuka dönsünler. Israrla üzerinde durduğumuz Bylock’un delil olduğu saçmalığından vazgeçsinler. Rutin faaliyetler örgüt faaliyeti için delil olarak kabul edilmekten vazgeçilsin. Yargıtay başsavcılığı AİHM kararları doğrultusunda pilot bir dosya üzerinden ‘İtiraz yoluna’ gitsin. Yeniden yargılamaların önünü açsın. Muhalefet gecikmeksizin bu süreci teşvik etsin, siyasi baskı oluşturulsun. Böylece muhalefetin, ‘Beraat eden, takipsizlik alan’ hukuki gerçeklikten uzak söylemi terk edilsin.” değerlendirmesinde bulundu.
Dr. Gökhan Güneş ise, “Güncel yargılamalar açısından en önemli dosya niteliğindeki Yalçınkaya başvurusunda Daire, Büyük Daire lehine çekildi. Başvurunun daha kapsamlı ve 17 yargıç tarafından incelenecek olması olumlu bir gelişme. Olumsuz tek taraf, kararın biraz daha geç çıkacak olması.” ifadelerini kullandı.