Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen doktorun, sülük ve ozon tedavisi uygulayabilmek için yaptığı eğitim başvuruları KHK mağduru olduğu gerekçesiyle onaylanmadı.
Herhangi bir tıp eğitimi almamasına rağmen merdivenaltı hacamat ‘tedavisi’ yapan binlerce işyeri olduğunu belirten F.K., “madem bu işi eğitimsiz kişiler bile yapabiliyor ben de yaparım” diyerek kendisini bu alanda geliştirmek için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.
Ancak tıp diploması olduğu halde eğitim için başvurduğu bütün kapılar yüzüne kapandı.
"ELİMİZ BOŞ DÖNÜYORUZ"
672 sayılı KHK ile ihraç edilen tıp doktoru F.K., Kastamonu’nda klinik açmak istedi. F.K., geleneksel ve tamamlayıcı tıp eğitimleri için sertifika aldı.
Birçok müracaat neticesinde mezoterapi, hacamat ve akupunktur sertifikalarını aldı. Kısa bir süre sonra da bu sertifikalar Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandı. Bakanlığın onayından sonra F.K. küçük bir klinik açtı.
F.K. bu sefer de ozon tedavisi ve sülük tedavisi uygulayabilmek için yeni sertifikalar almak istedi. Ancak bu sefer önüne ‘KHK’lisin’ engeli çıktı.
F.K. yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kendimi geliştirmek için yeni sertifikalar almak istiyorum. Ancak bakanlık 2019’dan beri sertifikaları onaylamıyor. Bu konuda eğitim veren kurumlar da eğitim öncesi yazılı, imzalı form istiyor. Eğitimi alsak, parasını yatırsak, sınavını geçsek dahi elimiz boş dönüyoruz. Çünkü KHK’li olmak buna engel teşkil ediyor.”
‘KAMUDA ÇALIŞAMIYORSUNUZ’ ENGELİ
F.K., bu sertifikaları almak için Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne de başvurdu. Üniversite ise F.K.’ye “kamuda çalışmasına engel olmadığına dair beyan gerektiğini” bildirdi. Buradan da olumlu yanıt alamayınca F.K., Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne başvurdu. Ancak yine olumlu bir cevap alamadı.
F.K. sonrasını şöyle anlattı: “Şu an resmi olarak bakanlık tarafından onaylanmış küçük de olsa bir kliniğim var ancak bu kliniği büyütemiyorum, eğitim alamıyorum. Bu sorunların giderilmesini istiyorum. Yıllarca tıp eğitimi almış biri olarak eğitim hakkım elimden alınıyor.”
KONU MECLİS GÜNDEMİNDE
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, F.K.’nin bu yaşadıklarını Meclis gündemine taşıdı. Gergerlioğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na önerge verdi.
Gergerlioğlu, Selçuk’un şu soruları cevaplamasını istedi:
Bakanlığınızın KHK ile kamu görevinden ihraç olan doktorların 2019 Ocak ayından beri sertifikalarını onaylamadığı iddiası doğru mudur? Eğer bu iddia doğruysa bakanlığınızın sertifikaları onamamasının nedeni nedir?
Bakanlığınıza iletilen bu ve buna benzer şikayetler var mıdır? Varsa neler yapılmıştır?
Son 4 yılda KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş kaç doktor sertifika almak isteyip Bakanlığınız tarafından sertifikaları onanmamıştır?
Ülkemizde sertifikalı kaç hekim bulunmaktadır? Bunların kaçı KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş personeldir?
Gergerlioğlu ayrıca bu uygulamaların İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından ilgililerden bilgi talep istemek suretiyle incelenmesini istedi.
TARTIŞILAN HACAMAT UYGULAMASI
Sağlık Bakanlığı 2018 yılında ilaç maliyetlerini düşürmek, vatandaşın kimyasal ilaca bağımlılığını en aza indirmek ve geleneksel tıp adı altında merdivenaltı işlemler yapanlarla mücadele etmek için geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını (GETAT) genişletti.
Hükümetin bu tedaviye destek vermesi neticesinde İstanbul gibi büyükşehirlerde merdivenaltı hacamatçılar artmaya başladı. Türk Tabipler Birliği ise işin ehli olmayan kişiler tarafından bu tedavinin uygulanması sonucunda ortaya kötü sonuçlar çıkacağını söyleyerek duruma tepki göstermişti.
Türk Tabipler Birliği hacamat tedavinin hekimler tarafından uygulanması ve bu uygulamanın da tam teşekkülü bir hastanede gerçekleştirilmesi yönünde birçok kez açıklama yapmıştı.