Katliamda yakınlarını kaybeden tanınmış Kürt sivil toplum aktivisti ve Kürtçe öğretmeni Keya İzol da olaya ilişkin konuştu.
Nüpel'e konuşan Keya İzol, eski AKP Milletvekili Zülfikar İzol’un adının karıştığı olayın nedeninde herhangi bir siyasi yönün olmadığını söyledi. Amca çocukları arasında toprak anlaşmazlığının bulunduğunu belirten İzol, “Saldırgan tarafı yani öldüren tarafın AKP ve devletin kolluk güçleriyle yakın temas içinde oldukları bölgedeki herkes tarafından zaten biliniyordu. Zaten olaydan sonra da bu gerçek su yüzüne çıktı. Çünkü faillerin bir kısmı ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamış” dedi.
İzol aşireti diye bir yapıdan bahsetmenin çok zor olduğunu ifade eden İzol, “Ne aşiretin karar vereni ne de karara uyanı diye bir şeyden bahsetmek olanaksız. Daha çok aynı soyadı taşıyan ya da aynı aşirete mensup olduğunu söyleyen kesimlerden bahsedebiliriz” diye konuştu.
İzol, saldırganlarının esas amacının tüm aile üyelerini ortadan kaldırmak olduğuna dikkat çekti. İzol, “Neden cenaze töreni yapılmasına, insanların yaslarını tutmasına dahi izin verilmiyor?” şeklindeki soruya “Toplumun geldiği nokta bu” diye yanıt verdi. Kürt toplumun buna yabancı olmadığını söyleyen İzol, şöyle konuştu:
“Bu zorbalığın geldiği en son nokta. Gerçi Kürt toplumu buna yabancı değil. Son dönemlerde katledilen Kürt gençlerin cenaze töreni yasaklanmadı mı? Devletin kolluk güçleri katlettikleri cenazelere işkence yapan zorbalar değil mi? Yani, toplumun geldiği nokta bu. Zaten anormal bir hadise gibi de görülmüyor maalesef. Toplumun geniş kesimlerinin tepkisi olsa ne bu olaydaki zorbalar ne de devlet adına suç işleyen kesimler bu tür çağdışı yöntemleri gerçekleştiremezlerdi. Tabii ki sırtlarını devlete dayamasalar bu zorbalığı yapamazlar. Oradan da destek aldıkları kesin.”
Hayatını kaybeden Zozan İzol’un kızları Yekbun ve Dilan’ın sosyal medyadaki çabaları sayesinde büyük bir kamuoyu oluştuğunu hatırlatan İzol, şöyle devam etti:
“Böylece zorbaların ve arkasındaki adli makamların da işleri haliyle zorlaştı. Yine de her yönüyle bu işin takipçisi olmamız gerekiyor. Bölgedekiler belki korkularından bu olaya fazla bulaşmak istemeyebilirler. Çünkü saldırganlar boş durmayıp tehditlerini sürdürüyorlar. Kesinlikle daha fazla sahiplenme olmalıdır. Bu ve buna benzeri hadiseler eğer yeterince toplumsal tepki oluşturamıyorsa hep devam edecektir. Bu yüzden toplumsal tepki çok önemli ve aynı zamanda zorbalığı durdurabilecek yegane güç.”