Motorlu Taşıtlar Vergisi, mahkeme harç borcu, trafik cezası, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borcu, sigara cezası, köprü kaçak geçiş dahil hemen hemen tüm borç ve cezalar için 3,3 milyon vatandaşı kapsayan ikinci e-haciz uygulamasına tepkiler devam ediyor.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu vatandaşların hesaplarına getirilen haciz uygulaması için “Artık ne yapacaklarını şaşırdılar! Bankalardaki paraya elektronik haciz söylentileri ayyuka çıktı. Hiçbir açıklama yapılmadı! İş o noktaya mı vardı? Devletin parası biter mi? Harcanabilecek para bitti işte… Keşke sadece para bitse! Mevzu ülke ekonomisinin bitmiş olması” diyor.
Hükümetin bu yıl için bütçe açığını 80 milyar lira olarak öngördüğünü hatırlatan Muratoğlu, “Baktılar tutmuyor, önce Merkez Bankası'nın kârını erkenden cebe indirdiler. Yetmedi 46 milyarlık yedek akçeyi de iç ettiler. Ocak-ekim Hazine nakit açığı açıklandı, fatura 102 milyar liraya dayandı. Yıl sonu tahmini 125 milyar liralık açık! Ekle 46'yı, ne yaptılar 175 milyar lirayı? Önümüzdeki yıl bütçe açığının 139 milyar lira olacağı açıklandı. Önünü bile göremeyenler, yılı 150 milyar açıkla kaparlarsa başarılı sayılmalı! Esas sorun 2020 yılı! Gelecek yıl 129 milyar lirası faiz olmak üzere toplam 350 milyar TL borç ödemesi yapılacak. Kamu borç stoku 1.5 trilyon lirayı aşacak. Belli ki itibardan yine tasarruf olmayacak” ifadelerini kullanıyor.
Hazine’nin parayı çoğunlukla bankalardan bulacağını yazan Muratoğlu, “Bankalar, Hazine'ye borç verirse özel sektöre ne kalacak? Hangi parayla kredi açacak? Nasıl yatırım yapılacak? İktidar alışkanlıklarını değiştirmiyor. Fakirden alıp zengine veriyor. Toplanan vergileri yandaşa ihale olarak zimmetliyor. Para bitince de lüks harcamalarını kısmayıp, millete yükleniyor. Yahu boş beyanname verenlerden bile her ay 48 lira damga vergisi alıyor. Milyarlarca liralık vergi borcu silinen kodamanların şirketlerini sorunca hepsi sus-pus oluyor” diyor.
“Yandaş ne varsa yedi ama daha doyamadı” diyen Muratoğlu, şöyle devam ediyor:
“Har vurup harman savuran, milletten topladığı vergileri avuç avuç dağıtan iktidar, dümeni dar gelirliye kırdı! Ölmüş ata kırbaç vurmaya başladı! Geliri azaltıp talebi düşürürseniz, üstüne üstlük bir de vergi oranlarını artırırsanız durgunluktan çıkamazsınız… Vergi artışları toplam talebi eritir. Öngörmeye gerek yok, köre sorsanız gösterir!
Yıllar yılı insanları ‘başarı’ palavrasıyla kandırıldılar. Borca teşvik ettiler. Şimdi kitleler harcamak için değil, borçlarını ödemek için çalışıyorlar. Sahi başarılılarsa neden vergileri artırıp, milletin bankadaki parasına bloke koyuyorlar?”