Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri'de başlatılan umut nöbetini Today's Zaman eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Bülent Keneş, haberdar.com Genel Yayın Yönetmeni Said Sefa ve gazeteci Celal Başlangıç devraldı. 2 gün Silivri Cezaevi'nde tutulduğunu belirten Keneş, "Hiçbir gazetecinin cezaevinde olmaması kanaatindeyim. Cezaevinde tek bir gazeteci olsa dahi kendimi özgür hissetmeyeceğim." dedi.
MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevinde bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'umut' nöbetine Today's Zaman eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Bülent Keneş, haberdar.com Genel Yayın Yönetmeni Said Sefa ve gazeteci Celal Başlangıç devam etti. 32 gazetecinin cezaevinde tutulduğunu belirten Bülent Keneş, "Şuan ki hissiyatım içerideki arkadaşlarımızın yaşamakta olduğu koşullardan bir nebze olsun kendi payımıza düşen diye düşünüyorum. Türkiye'de uzunca bir zamandır düşünceleri ifade etmek, eleştirel bir tavır almak suç kapsamına alınıyor. Ve bu suç kapsamında insanlar tutulanıp derdest edilip cezaevlerine konuyor. 32 arkadaşımız cezaevinde. Bunlardan bir kısmı bir yılı aşkın bir süredir haksız, hukuksuz haklarında tahliye kararı verildiği halde içeride tutuluyor. Hidayet Karaca bunlardan birisi. 368 gündür cezaevinde. Mehmet Baransu 7 ayı aşkın süredir cezaevinde. Cevheri Güven, Murat Çapan yaklaşık 50 gündür cezaevinde. Can Dündar ve Erdem Gül 20'güne yakın bu soğuk koşullarda cezaevinde." şeklinde konuştu.
"Ben en son Silivri'ye tutuklu transferinde kullanılan bir araçla gelmiştim. DHKP-C militanlarıyla birlikte sevk edilmiştim. Ellerim kelepçeli olarak." diyen Keneş şu ifadeleri kullandı: "2 gün Silivri'de tutuldum. 2 günde Metris'te kalmıştım. Hiçbir gazetecinin cezaevinde olmaması kanaatindeyim. Cezaevinde tek bir gazeteci olsa dahi kendimi özgür hissetmeyeceğim. Bugün buraya içerideki gazeteci arkadaşlarımızın sadece fikirlerinden dolayı, sadece yazdıkları haberlerden dolayı, sadece kamuoyunun bilmesi gerekenleri gazetelerine manşet veya haber olarak koyduklarından dolayı içeride tutuklu bulunuyorlar."
Tutuklu gazetecilerin mesleklerini yaptıkları için içeride tutulduklarını belirten haberdar.com Genel Yayın Yönetmeni Said Sefa da, "İçeride 32 tutuklu arkadaşımız var. Daha doğrusu hükümlü ve tutuklu var. Cezaevindeki arkadaşlarımızın ilk önce gazeteci oldukları için buradayız. Mesleklerini yaptıkları için onlar içerideler, biz de onlar için buradayız. Hükümet ya da iktidar ya da hukuksuzluk yapan insanlar, gazetecileri tutuklarken, onların kimliğine etiketine yada ideolojik çizgilerine bakmadılar aslında. Kendilerinin kamuoyunun yararına olabilecek, iktidarında yapmış oldukları yanlışları dile getirebilecek haberler yaptıkları için şuanda o arkadaşlarımız içerideler. Biz buraya aynı zamanda gazetecilerin hakkını, hukukunu savunmak için geldiğimizden aynı zamanda kamuoyununda hakkını hukukunu savunmuş olmak için geliyoruz. Çünkü haber alma hakkı en önemli haklardan bir tanesi. Ve toplumu toplum yapan en önemli değer. Eğer bu değer cezaevine atılırsa toplum toplum olmaktan çıkıyor. Bizde toplum toplum olmaktan çıkmasın diyoruz. Arkadaşlarımızı o noktada destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Gazeteci Celal Başlangıç ise şöyle konuştu: "Yani tabi Can Dündar'dan Erdem Gül'e, Hidayet Karaca'dan Mehmet Baransu'ya, Van'da İdris Yılmaz'dan Vildan Atmaca'ya kadar her kesimden muhafazakarı, solu, sosyalisti, Türk'ü, Kürt'ü her kesimden muhalif gazeteciler, gerçek gazeteciler cezaevinde. Eğer bu kadar geniş bir yelpaze içinde gazeteciler tutuklanıyorsa hüküm yiyorsa; bu halktan iktidarın saklayacağı şeyler var. Bu halkın gerçekleri öğrenmesinden korktuğu şeyler var demektir. Burada olmamızın bütün anlamı da aslında halkın gerçekleri öğrenmesi hakkının yerine gelmesi için çaba göstermektir. "
CİHAN