CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Emniyet İstihbarat'ın Detaylı Veri Analizi (DEVA) programıyla 77 milyon yurttaşın fişlendiğini söyledi. Fişlemenin somut belgesi olan bir iddianameyi açıklayan Kılıçdaroğlu, davada mağdurun ise Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi olduğuna dikkat çekti. Fişlemelerden Erdoğan'ın haberi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz fişlendiğimizi biliyorduk da 77 milyon insan neden fişleniyor? 77 milyon yurttaşın özel bilgilerini neden merak ediyorsun? Benim özel hayatımı merak ediyorsan gel anlatayım." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bomba iddia! | Samanyolu Haber
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, seçmen kütüklerinin yayınlandığını ve adı olmayan vatandaşların isimlerini yazdırmalarını istedi. İstanbul Üniversitesinde Raşit Tükel'in en yüksek oyu aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, demokrasiye inanıyorlarsa sandığın gereğinin yapılması gerektiğini ifade etti.
İşsizliğin bütün kriz dönemlerini aştığını ve 10.9 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 5 milyon 629 bin işsiz olduğunu kaydetti. İşsizliğin en çok olduğu yerlerin başında Tunceli'nin geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, son 4 yılın en yüksek rakamı olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin iyi yönetilmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, onların gençlerinin işsiz olmadığını söyledi.
İktidarın yabancılara iş vermek için yasa teklifi hazırladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, teklifin altında Başbakan Davutoğlu'nun imzası bulunduğunu belirtti. Bir toplumun en büyük servetinin gençler olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, hükümetin umut vaat etmediğini ve yalanla bugünlere gelindiğini söyledi.
Yaşanılanların Merkez Bankası yüzünden olduğunun koca bir yalan olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, yalan konusunda iktidarın usta olduğunun altını çizdi. İktidarın kendilerinde vizyon olduğunu söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Sende nokta kadar bile vizyon yok." dedi.
"Devleti şirtek gibi yöneteceğiz." dendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Develeti sizin babanızın çiftliği mi siz şirket gibi yöneteceksiniz. Vatandaşlar senin müşterin mi burayı şirket gibi yönetecem diyorsun?" diye sordu.
Herşeyi yandaşlarına peşkeş çektiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, aslında bugüne kadar ülkeyi şirket gibi yönettiklerini itiraf ettiklerini söyledi. Yeni birşey değil zaten öyle yönettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şirket gibi yönettikleri için bu kadar işsiz olduğunu vurguladı. Devlet gibi yönetselerdi bu kadar işsizin olmayacağını vurguladı.
"Şirket gibi yönettikleri için devletin kasalarını, çocuklarının yatak odalarına taşıdılar." diyen Kılıçdaroğlu, "Vatandaşı müşteri, devlet personelini de kendi personeli gibi görmeye başladılar. Böyle birşey olabilir mi? Devlet ayrı bir kurumdur, kurumlarıyla bir bütündür. Siyasi iktidarlar devlet olmak için değil, devleti yönetmek için gelirler. Hukuk içinde yönetmek için gelirler. Bunlar Türkiye'yi kendi şirketi gibi algılayıp öyle yönettiler. Şirket gibi yönettikleri için vatandaşı borç batağına soktular. Merkez Bankası ile oynayarak 90 katrilyon vatandaşın üzerine yüklediler. Dolar yükseldi; kim karlı çıktı? İsviçre'de parası olanlar, yatak odalarında parası olanlar karlı. İki GAP parasını bu milletin sırtına yıktılar. Faiz lobisi diyorlar; lobinin başı sensin. Şirketin başı sen değil misin?" şeklinde konuştu.
Atatürk Orman Çiftliği konusunda Atatürk ile İnönü arasındaki yazışmaları gösteren ve bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, bu belgenin Cumhurbaşkanlığı sarayıyla ilgili görülen davaya gönderilmediğini söyledi. Diyanet Vakfı'nın Çanakkale sebebiyle hutbe okuttuğunu ve iyi yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak Atatürk için bir rahmet bile okutulmadığını belirtti. Diyanet İşleri Başkanına seslenerek bütün özellikle Atatürk başta olmak üzere devlet büyükleri için rahmet okutmadığı gerektiğini vurguladı.
7 Haziran'da seçimler olacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, göreve geri dönen MİT Başkanı Hakan Fidan'ı eleştirdi. Milli olmak zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Fidan'ın siyasi tercihi ortaya çıktıktan sonra ahlaken o göreve dönmemesi gerektiğini söyledi. "O kuruma herkes titizlik göstermelidir. Sen o kurumu yıpratıyorsun, özel bir yasası var." diyen Kılıçdaroğlu, Fidan'ın 5 yılı dolmadığını ifade etti.
Başbakan Davutoğlu'na seslenen Kılıçdaroğlu, "Hakan Fidan ne zaman MİT'e atandı, 5 yılı doldu mu dolmadı mı; bunu açıklasın. Eğer o kuruma saygı duyuyorsa, daha fazla yıpranmasını istemiyorsa onu açıklamalıdır." dedi. Geçen hafta Davutoğlu'na fişlemeyle ilgili bir soru sorulmasını istediğini ancak gazetecilerin bunu sormadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede Davutoğlu'na adam gibi soru soracak gazeteci istiyoruz. Bize her türlü soru soruyorlar ama Davutoğlu ve Erdoğan'a gelince soru sormayalım diyorlar. Niçin açığa düşer mi?" diye konuştu.
"77 milyon insan senin döneminde fişlendi mi fişlenmedi mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, AK Parti'lilerin fişlemeye ilişkin açıklamalarını hatırlattı. Bir iddianame gösteren Kılıçdaroğlu, davada mağdurun ise Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi olduğuna dikkat çekti.
"Biz fişlendiğimizi biliyorduk da 77 milyon insan neden fişleniyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, bu fişlemenin Polis kanununa dayanarak yapıldığını söyledi. Emniyet İstihbarat'ın Detaylı Veri Analizi (DEVA) programıyla fişleme yapıldığını vurguladı. Özel hayatın fişlendiğini ve Erdoğan'ın haberi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ülkenin muhaberet devleti gibi yönetildiğini ve bunun hesabını vatandaşın 7 Haziran'da sorması gerektiğini söyledi.
Özel hayatın kanunla güvence altına alındığının altını çizen Kılıçdaroğlu, AKP'nin neden bu bilgileri alıp depoladığını sordu. Kılıçdaroğlu, "Bizi bütün dünyaya rezil ettiniz. Davutoğlu'na soruyorum şimdi, konuş bakalım. Gazeteciler soramadılar. Şimdi çık şu sorunun cevabını ver. 77 milyon yurttaşın özel bilgilerini neden merak ediyorsun? Benim özel hayatımı merak ediyorsan gel anlatayım. Ama sen vatandaşın özel hayatından ne istiyorsun? Devleti şirket gibi yönetirsen geleceğin nokta budur. Herşeyi satarsın. Ne diyordu; 'çocuklarıma helal lokma yedirmedim' diyordu. Allah büyüktür diyordum." diye konuştu.
(CİHAN)