TÜRKSAT, Samanyolu Yayın Grubuna bağlı 13 televizyon kanalı ve 4 radyoyu, saat 00.00 itibariyle yayından çıkarttı. Televizyon kanallarının uydudan çıkartılmasıyla ekranlar da karardı. Samanyolu TV yayınını Hotbird uydusu üzerinden yapmaya devam etti. Samanyolu Televizyonu çalışanlarının olaydan dolayı üzgün olduğu görüldü. Çok sayıda kişi televizyonun Üsküdar’daki binasına geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
"SÖZÜN BİTTİĞİ YER DEĞİL, SÖZ DEVAM EDECEK"
Samanyolu TV ana haber sunucusu Kemal Gülen, uygulamaya tepki gösterdi. Kemal Gülen konuyla ilgili şöyle konuştu: “Görülen o ki; Türkiye’de birileri ki bu iktidarı temsil eden insanlar, Samanyolu Yayın Grubu’nun temsil ettiği bu yayıncılık anlayışından, bu doğru, ahlaklı, düzgün, hukuka ve kanuna uygun bu yayıncılık anlayışından fevkalade rahatsız olmuşlar. Hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan TÜRKSAT’a talimat vermişler, hani ‘bunlara su yok’ demişlerdi ya, ‘bunlara yayın yok’ demişler ve TÜRKSAT da bu yayın grubunun fişini çekmiş. Sözün bittiği yer değil bence. Çünkü söz devam edecek. Kendine bir mecra bulacak ve söz devam edecek. Ama birileri için vicdanın bittiği yer, birileri için ahlakın bittiği yer. Hani hukuk zaten bitmiş, tükenmiş, ayaklar altına alınmış. Adalet anlayışı zaten çoktan tükenmiş ayaklar altına alınmış. Ama ahlak da bitmiş. Bir insanda hiç olmazsa kendinden sonra gelecek nesillere, evlatlarına verebileceği bir miras o da ahlakıdır. Senin baban, senin annen, senin işte ecdadın ‘ne güzel insandı’ böyle bir miras bırakmak, bu her insan için çok değerli bir varlıktır. Ama görülen o ki; TÜRKSAT’ta böyle bir miras bırakacak insanlar da kalmamış."
"ALLAH ADALETLE EMREDER, SİZ ADALETTEN AYRILDINIZ"
Bütün dünya liderlerinin G20 için Türkiye’ye geldiği hatırlatan Gülen, "Herkesin acaba Türkiye, Ortadoğu, barış, bilmem ne filan gibi şeylerin konuşulduğu bir dönemde Türkiye’de 13 tane kanalı, televizyon kanalı, 4 tane radyo kanalı olan bir medya kuruluşunun tek taraflı olarak hiçbir hukuka dayanmaksızın fişini çekiyorsunuz. Bunu değil Amerikalılara, Avrupalılara, Afrika’da sıradan demokrasinin adıyla bile tanışmamış ülkelere anlatmanız mümkün değil. Bir de dünya devleti, dünya ülkesi olmak gibi idealler taşıyorsunuz. Hayır, değil dünya ülkesi, dünya lideri olmak, bir köye hakkaten muhtar bile olmak zordur bu anlayışla. Çünkü en önemli mesele adalettir ve siz adaletten ayrıldınız. Allah adaletle emreder, siz adaletten ayrıldınız, Allah’ın emrinden ayrıldınız. Anayasa, bu tip yayıncılık yapan şirketleri garanti altına alır. Siz ondan da ayrıldınız. Yani, ne Allah’ın emrine uyuyorsunuz, ne ‘kulların ittifak ettiği bir metindir anayasa’ ne kulların, anayasanın emrine uyuyorsunuz. Siz neye dayanarak, neye uyuyorsunuz?" diye sordu.
"DEMOKRASİMİZ ADINA GEÇMİŞ OLSUN"
Gülen, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz bugün burada bunun hicranını yaşıyoruz. Kişisel üzüntümüz, kederimiz var ama bu yayın anlayışının yeryüzünden kaldırılmaya çalışılmasına öfkeliyiz bir anlamda. Bu yayın anlayışının Türkiye’de Türk milletinin evlerinden çekilmesine karşı öfkeliyiz, canımız sıkkın. Bundan sonra bağiyler, bundan sonra eşkıyalar, bundan sonra kalemini intikam için sallayanlar, bundan sonra mikrofonunu satan insanlar, bundan sonra bu hanelerde boy gösterecekler. Ve bu millet bunu hak etmiyor. Çanakkale’de şehit düşmüş insanlar bunu hak etmiyorlar. Kurtuluş Savaşı’nı vermiş insanlar, ekonomik savaşı vermiş insanlar, dünyanın şu kadar ülkesinde bayrağımızı dalgalandıran eğitim kurumlarıyla, iş adamlarıyla dalgalandıran bu insanlar bunu hak etmiyorlar. Bu yayın anlayışının hayatını sürdürmesi lazım. İnşallah sürdürecektir. Yani mutlaka bu kadar insanın içinden bir vicdanlı insan çıkacaktır. Ta memleketin öbür ucundan gelip, sırf ‘Rabbim Allah dediği için mi insanlara eziyet ediyorsunuz?’ diyen birileri çıkacaktır. Çıkarsa milletin bahtına, çıkmazsa yaptığımız işi Allah görüyor, vardığımızda hiç olmazsa alnımız ak, Allah’ın huzuruna çıkmış olacağız. Demokrasimiz adına geçmiş olsun.”
CİHAN