Deniz
Baykal’ın başına gelen elim hadisenin ahlaki boyutu ve bunun yaygınlaşma ihtimali siyasi boyutundan çok daha ileridir.
CHP bundan sonra ne yapacak? Kimle yola devam edecek? sorusundan daha önemli bir soru var: Ne olacak bu milletin hali?..
Diziler, kadın programları, BBG evi, sözüm ona evlilik programları v.s. milleti zayıf damarından yakalıyor ve herkesi tecessüse (kendini ilgilendirmeyen başka hayatları gizlice öğrenmeye çalışmak) , günaha ve ayıba alıştırıyor. Öylesine alışıyoruz ki böyle bir ayıbı işleyeni veya onu paylaşanı dolu dolu kınayamayacak kadar fersizleşiyor, ruhsuzlaşıyoruz.
“Bu işi yapanlar ayıp yapmışlar ama…” diye başlayan cümleler insanlığımızdan utandırıyor. Ama’sı maması yok. Çünkü birinin günahını yakalamak için çalışmaktan daha büyük bir zayiat yoktur.
Türkiye , kapanmış veya kapatılmış partiler cenneti değil mi? ne olur CHP de erise gitse … Yerine başka bir parti kurulur. Ama millet bu ahlaksızlığa alışırsa ne CHP ne başka bir parti kalır… Zulüm ve ahlaksızlık bir milletin de bir devletin de en büyük düşmanıdır. Mücadele edilmesi gereken en büyük iki düşman.
Birçok değerli yazar bu yanlışlığa değindi, kimi samimi kimi dil ucuyla hem çekenleri hem yayınlayanları kınadı. Ben de nasıl olsa herkes yazdı, bana söz düşmez diye biraz kenarda durdum; içim almasa midem kaldırmasa da yazılanları okuyup teselli olmaya çalıştım.Birden Hz.Yusuf döneminde anlatılan bir kıssa aklıma geldi ve beni bir şeyler yazmaya zorladı.
Hz.Yusuf pazarda satılacak… Zenginler, devlet adamları, saray erkanı onu kendilerine yardımcı almak için binlerce
altını gözden çıkartmışlar… Bir de gençliği ve güzelliği çoktan rüzgârla savrulmuş ihtiyar, acuze bir kadın… Elinde sadece beş altını var… Rakipleri bu parayla Yusuf’u asla alamayacağını söyleyerek onunla alay ederler…
Kadın “ben de biliyorum ki bu parayla bu yaşımla kimse bana Yusuf’u vermez… Ama torunlarıma bir
miras bırakmak istiyorum... Onlar ninelerini Yusuf’a talip olmuş bir insan olarak hatırlasınlar istiyorum” diye
cevap verir.
Eli
kalem tutan, bir köşesi bir mikrofonu olan herkesin torunlarına bir miras bırakmasını istiyorum. Siyasi mülahazalardan önce kim hangi dine inanıyorsa, hangi felsefi görüşe bağlıysa sayın Baykal’ı vesile yaparak tecessüse karşı tepki koymalı , başkasının ayıplarını araştıranları onları hangi maksatla olursa olsun alenileştirenleri ,
timsah gözyaşlarıyla onları seyredenleri uyarmalı ve tarihe not düşmeli “ben de bir ayıbın ve günahın karşısına kendimi
siper ettim” demeli. Bu mülahazayla bilgisayar başına oturdum parmaklarımı klavyede dolaştırmaya başladım.
Deniz
beyin istifasını açıkladığı toplantıda sarfettiği bir cümle herkes tarafından tartışıldı. Baykal “'ABD'den, Pensilvanya'dan gelen üzüntü mesajının samimiyetine inanıyorum' demişti. Muhterem
Fethullah Gülen’i kasteddiği açıktı ve
Hocaefendi de yaptığı açıklama ile Baykal’ın başına gelen hadiseden üzüntü duyduğunu,bunu paylaştığını ve bir vesile ile bu üzüntüsünün Sayın Baykal’a ulaştığını ifade etti.
Türkiye, Hocaefendi’nin eserleri ve hayat görüşüyle yeni bir nesil doğurdu. Bu nesil “altın nesil” olma yolunda öncelikle kendi ruh terbiyesiyle ilgilenmeyi öğrendi. Kalp ve ruhun dereceyi hayatına yükselmek en büyük gayesi oldu. Yalandan, riyadan ve gösterişten uzak durdu. Yaşatmak maksadıyla yaşama azmiyle hayata sarıldılar.
Onlar garip gurabanın, fakir fukaranın kimsesi olmaya çalıştılar. Başka nefislerin avukatlığını yaparken kendi nefislerine acımasız davrandılar. Tecessüsü ve iffetli insanlara bühtanda bulunmayı en büyük günah saydılar. Onların dilinde şu dizeler vardı “ herkes yahşi ben yaman, herkes
buğday ben saman” .
İşte ben de bu kervanın bir yolcusu olarak bu kaseti çekenleri, tuzak kuranları, bu görüntüleri
servis edenleri, yayınlayanları, bakmaktan keyif alanları -haddim olmasa da- kınıyorum. Bu fesahatle mücadele edenleri,
tedbir düşünenleri, ahlaki çöküntüye karşı siper olanları , “bir gazeteci olarak bile bakmak istemedim, bakmadım” diye yazan Kürşat Başar beyi
tebrik ediyorum…
Velhasıl, CHP’ye ne yapacağını söyleyecek bir adam olmasam da ben de bir günahın günah olduğunu,kul hakkının ihlal edildiğini , söylemek ve tarihe not düşmek istedim.