Kedinin Hakkını Soran Yüce Allah Masumların Hakkını Hiç Sormaz mı?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ekim 3 2020
"Zulmün her türlüsünün karşısına tek başına ve korkmadan dikilen Allah Resûlü (s.a.s.), hayatı boyunca, zulmün ortadan kalkması için gayret sarf etmiş, her türlü tehlikeyi göze almıştır. Zulmün çirkinliğine dair söylediği ve ümmetini uyardığı çok önemli buyrukları vardır."
Kur’ân’da “zulüm” kavramı oldukça sık geçmektedir. Özellikle geçmiş milletlerin helak olma sebepleri anlatılırken, onların yaptıkları zulümler sürekli hatırlatılır; yok edilmelerinin sebebi olarak da genellikle yaptıkları zulüm zikredilir. Zulmün en büyüğü ve affedilmeyeni elbette Allah’a ortaklar koşmak suretiyle işlenenidir ki, “Yavrucuğum! Zinhar Allah’a şirk koşma! Çünkü şirk pek büyük bir zulümdür.” (Lokman 31/13) âyeti de buna açıkça vurgu yapmaktadır. 

Allah’a ortak koşmak bir zulüm olduğu gibi, onun emirlerini çiğneme, yok sayma, haramları helal kılma da bir zulümdür. İnsanın dünya ve ukbâsı adına kendisine karşı haklarını yerine getirmemesi bir zulüm olduğu gibi, başkalarına baskıda bulunma, insanların hak ve hukukuna tecavüz etme, milletin malını hortumlama, hırsızlık etme, rüşvet alma, haram-helâl tanımama, iftira ve gıybette bulunma da bir zulümdür. Sözünden dönme ve emanete hıyanet etme, dini, şahsî ve siyasî çıkarlarına aracı yapma, kutsal değerleri, dünyevî hedeflere ulaşmaya araç edinme bir zulüm olduğu gibi, tabiatı tahrip etme, canlıların hayatını tehlikeye atma veya onları katletme de bir zulümdür.

Zulmün her türlüsünün karşısına tek başına ve korkmadan dikilen Allah Resûlü (s.a.s.), hayatı boyunca, zulmün ortadan kalkması için gayret sarf etmiş, her türlü tehlikeyi göze almıştır. Zulmün çirkinliğine dair söylediği ve ümmetini uyardığı çok önemli buyrukları vardır. Hatta kendisi de sabah-akşam:

“Allah'ım, zulmetmekten, zulme uğramaktan, birinin hukukunu çiğnemekten, biri tarafından hukukumun çiğnenmesinden Sana sığınırım.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned 5/191) duasını yaparak zulmün, mutlaka kaçınılması gereken tehlikeli bir davranış olduğuna dikkat çekmiştir.

Aynı zamanda: “Ümmetimden iki zümre şefaat yüzü görmez: Zulümle oturup kalkan zâlim ve dinde aşırılıklara düşen gâlî (sınır tanımayan, ölçüsüz, aşırı, fanatik).” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr 8/281) <

Bu haberler de ilginizi çekebilir