Kazım Güleçyüz'ün eşi Yasemin Hanım yazdı: O sabah neler yaşandı?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Kasım 25 2024
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefatı sonrası X’te yaptığı paylaşım gerekçe gösterilerek tutuklanan Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz’ün eşi Yasemin Güleçyüz, eşinin gözaltına alındığı sabah yaşadıklarını anlattı.
TR724'te yer alan habere göre Yasemin’in Güleçyüz’ün ‘Bir şafak fotoğrafı‘ başlıklı yazısı şöyle:

“Demokrasi, sabahın alacakaranlığında kapınız çaldığında; kapınızı çalanın sütçü olduğundan emin olduğunuz rejimdir.”
Merhum Cumhurbaşkanı  Süleyman Demirel’in İngiliz Başbakan Winston Churchill’e atfen sıklıkla ifade ettiği bu sözün ne anlama geldiğini 23 Ekim şafağında yaşayarak öğrendik. Üç kez ziyaret etmenin nasip olduğu İslâmköy’deki ‘Demokrasi Müzesi’nde gözüm her daim bir fotoğrafa takılırdı. 1980 İhtilâlinde 12 Eylül sabahı evinden askerler tarafından götürülürken Demirel’in mütebessim, eşi Nazmiye Hanımın hüzünlü siması bana çok ibretli gelirdi. Benzerini yaşayacakmışız demek ki. Süleyman Demirel’in hayatı boyunca verdiği demokrasi mücadelesi için müze kurmasındaki ince fikri sıkça tefekkür ediyorum.

Gecenin şafak sökmesine yakın zamanlarında alışılmadık şekil- de kapının zili ısrarla hızlıca çalınıyor. Eşim elektrik düğmesini,  ardından kapıyı açıyor. Şefika eşimin yanında, ben arkasında. İçinde bir hanımın da olduğu sanırım 10-12 sivil giyimli polis ellerinde belge arama yetkileri olduğunu belirterek eve doluşu- yorlar. Kedimiz Şefika ok gibi bir tarafa fırlıyor. Gelenler ayaklarında galoş salona doluyor odalara bakıyorlar. Ev zaten ‘Şahtık şahbaz olduk’ misali. Kedimizin açık kapıdan kaçmasından korkarak “Şefika kızım nerdesin?” diye sesleniyorum. Bir ses “O da kim?” diye soruyor “kedimiz” diyorum. Eşim sakin sadece sorulara cevap veriyor. Bense söylenip duruyorum. “Polis Bey ha-ber verseydiniz gelinirdi emniyete. Neden böyle yapıyorsunuz? Komşularımızı da rahatsız ettiniz bu saatte?” diyorum. Gerçekten de apartman dairelerinin kapıları tek tek ısrarla çalınıyor yumruklanıyor. İki komşuyu getiriyorlar. “Şahit gerekiyor” diyor biri. Şahitler de şaşkın. Komşumuz “Bunların kimseye zararı yok kendi hallerinde sessiz sedasız insanlar” diye uykulu gözlerini oğuşturarak söyleniyor. Ki

Bu haberler de ilginizi çekebilir