Avrupa'da ne kadar alçaktan uçulursa uçulsun her helikopterin
radar sistemiyle takip edildiğini vurgulayan Çetin
kaya, "Pilot yanlış karar verse bile sistem mutlaka uyarıda bulunurdu." diye konuştu.
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği
helikopter kazası ile ilgili Sivil Havacılık ekiplerinin araştırması devam ediyor. Ali Sabancı'ya ait Mad-Air firmasına ait helikopterin düşmesinin ardından ELT cihazının çalışmaması eleştirilere sebep olmuştu. Düşen uçağın
pilotu Mustafa Kaya İstektepe'nin 32 yılık arkadaşı olan Pilotlar Derneği üyesi eski TSK pilotu Sakıp Çetinkaya, Avrupa ülkelerinde bulunan alçak irtifa radar sisteminin Türkiye'de olması halinde kazanın meydana gelmeyeceğini savundu. Çetinkaya, "Eğer bu helikopter Avrupa'da bir ülkede uçsaydı yere ne kadar yakın uçarsa uçsun mutlaka hem
telsiz irtibatı olurdu, hem de radar helikopterin pozisyonunu görür ve pilot yanlış bir karar verse bile ikaz ederdi. Ben Alp dağlarını geçtim helikopterle. Orada İnsburg Havaalanında 'şu bölgeyi deneyin, burası daha iyi, şuradan gitmeyi deneyin.' diye talimatlar aldım." şeklinde konuştu.
-"PİLOTLAR BASKI ALTINDA KALIYOR" -
Türkiye'de sosyal hakları yok denecek kadar az olan pilotların kendilerini
baskı altında hissettiğini vurgulayan Çetinkaya, tüm çabalara rağmen
taslak olarak bekleyen 'Hava İş Kanunu'nun bir türlü yasalaşmadığına dikkat çekti. Uçuşla ilgili nihayi kararı pilotun verdiğini aktaran Çetinkaya, hiçbir güvencesi olmayan pilotun işini kaybetmemek için kendisini uçmak zorunda hissettiğini söyledi. Çetinkaya, "Hava İş Kanunu yasalaşmadı. Hazırlanması gereken prosedürler var. Eksik olan; bundan hiç kimse bahsetmiyor. Çalışma şartlarını belirleyen taslak bir türlü kanunlaşmıyor. Siyasiler kendilerinden de bir kayıp verdiler. İlgi göstersinler şu kanunun bir incelesinler bakalım neden çıkmıyor. Biz sayı olarak az olduğumuz için kamuoyu baskısı oluşturamıyoruz. Güvence olmaması, pilotun kendini uçmak zorunda hissetmesi, asıl baskı bu." diye konuştu.
CİHAN