Kayyum tartışması İstanbul'dan sonra İzmir'e de sıçradı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Aralık 30 2021
İBB'ye kayyum tartışmaları sürerken BBP lideri Mustafa Destici'den dikkat çeken bir çıkış geldi. İBB'ye teftiş için "Yönetici kadrosunu çıkarsınlar, kaç tanesi HDP kontenjanından gelmiş görünür diyen Destici, "Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi için de geçerli" ifadelerini kullandı.
Kayyum tartışması İstanbul'dan sonra İzmir'e de sıçradı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara'da bir otelde düzenlenen '2021 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. 2021'de yaşanan bazı olayları anımsatan Destici, bunlardan birinin de ABD, Almanya ve Fransa dahil 10 ülkenin Ankara büyükelçisinin Osman Kavala üzerinden yaptığı açıklama olduğunu belirtti. Destici, "Cumhurbaşkanı'mızın kararlı duruşunun ardından geri adım attılar. Yaptıkları hadsizliği unutmuyoruz. Ben şahsen Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı terazinin aynı kefesinde konumlandırmıyorum. Demirtaş bir teröristtir. Terör örgütünün bir elamanı ve uzantısıdır" diye konuştu. 

Ekonomideki gelişmelerin, milletin canını yaktığını söyleyen Destici, "Hâlâ yakmaya devam ediyor ancak bu konuda da siyasette ikiyüzlülük yapıldı. 'Dolar 20'lere çıkacak' diye milleti dolar almaya teşvik ettiler. Öbür taraftan da el ovuşturdular. Dolar düşünce de ilk afalladılar daha sonra da milleti döviz almaya çağırdılar. Hazineden yardım alan özellikle CHP ve İYİ Parti'ye sesleniyorum; niye siz hiç fedakarlık yapmıyorsunuz, niye sizin harcamalarınızda bir lira geri gidiş yok? Biz savurganlığın her türlüsüne karşıyız. Hazineden yardım alan partilerin kasalarında yüzlerce trilyon para var ve devlet 10 Ocak'a kadar bunların hesabına 645 trilyon daha koyacak. Benim itirazı bunadır" dedi. 

 "DELİLLERİ VARSA YARGIYA BAŞVURSUNLAR"

BBP lideri Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'telefon dinleme' iddiasına ilişkin ise "Devletin siyasi parti genel başkanlarını dinlediklerini düşünmüyorum. Dinlemelerini de yanlış buluyorum. Eğer böyle bir dinleme varsa bunu doğru bulmuyorum. Hiçbir insanın özel hayatına girilemez. Bir mahkeme veya savcılık kararı olmadan kimse dinlenemez. Ben bu iddiaların temelsiz ve gerçek olmadığını düşünüyorum. Sadece algı oluşturmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili ellerinde bir belge varsa yargıy

Bu haberler de ilginizi çekebilir