ZONGULDAK-Pak Eğitim İşçileri Sendikası Zonguldak Temsilciliği tarafından düzenlenen basın açıklamasında Fatih Okulları Müdürü Mehmet Sarısoy’un işten atılması kınandı.
Zonguldak Fatih Okulları önünde, okul öğretmenleri ve velilerin katılımıyla PAK Eğitim İşçileri Sendikası Temsilcisi İbrahim Paydaş tarafından yapılan açıklamada, “Zonguldak Fatih Okullarına 8 Nisan 2016 tarihinde Zonguldak Sulh Ceza Hakimliği tarafından kayyım heyeti atanmıştır. Atanan kayyım heyetinin ilk icraatı hukuksuz bir şekilde hiçbir somut delile dayanmadan eğitim emekçisi Mehmet Sarısoy’un işten atılmasını tüm eğitim emekçileri adına kınıyoruz. Eğitim emekçilerine yapılan bu baskı ve zulüm, eğitim yılının bitmesine az bir zaman kala eğitimcilerin, çalışanların, sınav aşamasında olan öğrenci ve velilerinin emeğine karşı bir hak gaspıdır. Aynı zamanda bir hukuksuzluktur ve demokratik hak ve menfaatlere yapılan bir darbedir.” nitelendirmesinde bulundu.
KEYFİ UYGULAMA YAPILIYOR
Kayyım heyetinin eski okul müdürünü hiçbir gerekçeye dayanmadan işte atmasına tepki gösteren Paydaş, “Kayyım heyeti keyfi olarak eğitim ekçimiz Mehmet sarısoy’u önce vazifesinden almış, daha sonra sözleşme yenilemiş, hemen ardından sanki oyun oynar gibi işten atmıştır. Bu yapılanların ne iş ahlakında, ne de ticari ahlakta yeri vardır. Ve iş ahlakıyla uyuşmayan bu durum, bir aymazlıktır. Eğitime gönül veren ve haklarında hiçbir fezleke, mahkeme kararı, terör kapsamına giren suç ve suç unsurları olmayan insanların bir cadı avına tabi tutulup derdest edilerek tutuklanmaları, kanunlarla yasalarla izah edilmesi mümkün değildir.” dedi.
ANAYASAL SUÇ İŞLENİYOR
Kayyım heyeti tarafından anayasanın 48. Maddesi gereği çalışma hürriyeti ihlali, TCK 271 delil uydurma, TCK 257 görevi kötüye kullanma ve TCK 267 iftira atma suçları işlendiğini savunan Paydaş, şunları söyledi:
HUKUK HERKESE LAZIM
“Hukukun bir gün herkese lazım olacağını ve bu hukuksuzlukları yapanların hukuk geri döndüğü zaman hesap vereceklerini hatırlatır ve sendika olarak bu işin peşini bırakmayacağımızı ve eğitim emekçilerinin hakkını sonuna kadar savunacağımızı belirtmek isteriz.
Çünkü biz geleceği inşa eden eğitime gönül vermiş emekçileriz. Biz sıkıntı çeker ama hakkı dillendirmekten asla geri adım atmayız. Biz gücün tarafında değil, adaletin tarafında yer alırız; insan kazanmayı, para kazanmaya tercih ederiz. Türkiye’de adalet kaplumbağa hızında ilerlese de sonunda varacağı noktaya ulaşacaktır. Bundan kimsenin şüphesi yoktur. Bu süreçte eğitim emekçisi üyelerimizin emeği ve ekmeği ile oynanmaktadır. Ekmeği elinden alınmak istenmektedir. Buna karşı her türlü demokratik ortamda emeğimize ve ekmeğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” (MHA)