İşte o ihtarname:
1- İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015-2903 D. İş. sayılı kararıyla, müvekkillerimin hissedarı olduğu Işık Yayınları Ticaret A.Ş.’de kayyımlık yapmaktasınız. Kayyım atama kararını hukuka aykırı buluyor ve kayyımlık yapmaya ehil olmadığınız kanaatiyle, kararı ve kayyımlığınızı kabul anlamına gelmemek üzere, bu hususlardaki yasal başvuru haklarımızı saklı tutarak bu ihtarnameyi gönderiyoruz.
2- Daha önce de ihtar ettiğimiz üzere, şirketteki faaliyetlerinizi kayyıma yasaların tanıdığı yetkiler ve sınırlar çerçevesinde yerine getirmeniz gerekir. Ancak ilk günden itibaren kayyım atanan şirketlerde zararlandırıcı, keyfi, hukuka aykırı haksız eylemler içinde olduğunuz anlaşılmaktadır. En son olarak, Işık Yayıncılık Ticaret A.Ş. tarafından yayınlanmakta olan Sızıntı dergisinin yayıncılık anlayışını ve niteliğini değiştirme gayretine giriştiğinizi öğrenmiş bulunmaktayız. Oysa böyle bir hak ve yetkiniz bulunmamaktadır. Müvekkillerim böylesine ağır haksız ve hukuka aykırı bir eyleme tevessül etmeyeceğinize inanmak istemektedir. Zira aksi durum şirketi iflasa sürüklemeye yönelik maksatlı bir tavır içinde olduğunuz anlamına gelebilecektir. Nitekim şirketi ağır zararlara uğratacak böyle bir tutumun, doğru olması halinde iyi niyetle yapıldığı ileri sürülemeyecektir. Bu nedenle;
Bu duyumun yalan olduğunu lütfen derhal açıklayınız!
Endişe edilecek bir durum olmadığını; göreve başladığınız günden bu yana bilanço, tiraj raporları, kâr oranlarını tarafımıza bildirerek ortaya koyunuz.
Şirketi zarar uğratmak bir yana okuyucu kitlesini koruyacağınızı, hatta daha da geniş kitlelere ulaşmak için iyi niyetli bir çalışma içinde olduğunuzu garanti ediniz!
Bu konuda yaptığınız çalışmaların, hazırladığınız plan ve projelerin nelerden ibaret olduğunu bir hafta içinde bir rapor olarak tarafımıza tebliğ ediniz!
3- Sızıntı dergisi 36 yıldır yayınlanan köklü bir dergi olup, 443 sayı çıkarmıştır. Şirketin en önemli gelir kaynaklarından birisidir. Sızıntı, “zaman ve mekânın ruhunu kavrama çabasında”, “aktüaliteden uzak”, “eskimeyen gerçeklerle çağı yorumlaya çalışan”, “Başyazıları” yanı sıra bilim ve teknolojiden edebiyat ve sosyolojiye uzanan bir alanda geliştirdiği, Türkiye’de tek olan kendine özgü bir yayıncılık anlayışı taşımaktadır. Dergi bugüne kadar oluşturup yerleştirdiği yayın anlayışı ve yazarlarıyla bütünleşmiş, yurtiçinde ve yurtdışında büyük bir okur ve müşteri kitlesi oluşturmuştur.
Eğer kayyım yayın politikasını değiştirirse okuyucu o dergiyi almaz, şirket bütün müşteri kitlesini kaybeder, iflasa doğru gider. Dolayısıyla kayyım olarak bir yayınevinin yayın ilkelerini, ticari tercihlerini, çok uzun yıllardır oluşturduğu müşteri profilini değiştirme yönünde kararlar alıp icra edemezsiniz. Yasalar da size böyle bir hak tanımamaktadır.
Siz, sanayiciye yönelik ekonomi dergisini, moda dergisine dönüştürebilir misiniz?
Siz, turizm sektörüne yönelik bir dergiyi, siyaset dergisine dönüştürebilir misiniz?
Siz, hukuk dünyasına hitap eden bir dergiyi, yemek dergisine dönüştürebilir misiniz?
Siz, kadınlara özel bir dergiyi, erkeklere yönelik bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Siz, çocuklara yönelik bir dergiyi iktisat dergisine dönüştürebilir misiniz?
Siz, manevi değerlere dayalı bir dergiyi, materyalist bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Siz, Allah'a daveti ilke edinen bir dergiyi ateizm propagandasına dönüştürebilir misiniz?
Siz, milliyetçi düşünceye dayalı bir dergiyi, anti-milliyetçi bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Siz, sufi yayın yapan bir dergiyi, müstehcen yayın yapan bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Siz, bir mizah dergisini ağır felsefi tartışmaların yapıldığı bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Siz, sol okuyucuya hitap eden bir dergiyi sağcı bir dergiye dönüştürebilir misiniz?
Eğer yayın politikasında böyle bir değişiklik yaparsanız iyi niyetten bahsedebilir misiniz? Terör örgütü kurucusu olduğu yargı kararı ile kesinleşen bir kişinin dahi kitaplarının toplatılması Anayasa Mahkemesi tarafından düşünceyi ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edilmesi olarak kabul edilmiş iken, hakkında hiçbir yargı kararı olmayan yazarlarımızın yazılarının engellenmesinin hukuka ve adalete uygun olduğunu savunabilir misiniz?
Dolayısıyla kayyım olarak kendi ideolojinize, din anlayışınıza, ekonomiye bakış açınıza kısaca kendi kişisel düşünce ve inançlarınıza göre yayın yapamaz, yayın politikasında bu yönde değişikliklere gidemezsiniz. Bu durum şirketlerin sektördeki itibarını zedeleyeceği gibi müşteri kitlesinin kendisinden uzaklaşıp başka yayınevlerinin bastığı yayınlara yönelmesine yol açacak ve şirketi ağır zarara uğratacak belki de iflasa götürecektir. Kayyımın buna hak ve yetkisi bulunmadığı gibi şirketin maddi ve manevi zararlarından şahsen sorumludur.
4- Sızıntı dergisi görseli, mizanpajı, grafiği, tasarımı, içeriğiyle bir bütün olarak 5846 sayılı Yasa kapsamında eser niteliğindedir. Eser sahipleri, şirkete karşı 5846 sayılı yasa hükümlerinden kaynaklanan maddi ve manevi haklara sahiptir. Bu çerçevede 5846 sayılı Yasa Md 16 gereği, “eser sahibinin izni olmadan eserde değiştirmeler yapılamaz”. Eser sahipleri, haklarının ihlali halinde “tecavüzün men’i davası”, “tazminat davası” gibi hukuki yollara başvuru hakkına sahiptir. Bu tür davalar yoluyla şirketin zarara uğratılması; tazminatlar, faizler, yargılama giderleri ve avukat ücretleri ödemesi halinde müvekkilim hissedarlar tarafından siz kayyımlara rücu edilecektir. Haksız fiil teşkil eden eylemleriniz nedeniyle suç duyurusu yapılacaktır. Hangi kayyımın Işık Yayıncılık Ticaret A.Ş.’nin ilgilisi ve sorumlusu olduğu bilinmediğinden, bu konuda tarafımıza bilgi verilmediği takdirde, bu durum siz bütün kayyımların sorumluluğunu gerektirecektir.
Sayın Noter, işbu ihtarnamenin APS ile muhataplara tebliğini ve tebliğ şerhli bir suretinin tarafımıza verilmesini talep ederim, saygılarımla. 18.12.2015
İhtar Edenler Vekili
Av. Enes Güngören