Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), kayıp-kaçak oranı yüksek dağıtım şirketlerine imtiyazlı statü yaratıldığı gerekçesiyle 'Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği'ne karşı dava açtı.
EMO, elektriğin bildirimsiz kesilmesi, tüketicilere tazminat ödenmemesi, elektriğin kaliteli sunulmaması, verimlilik kriterlerine uyulmaması gibi kayıp ve kaçağa karşı önlem getirmek yerine özendirilen hükümlerin olduğu gerekçesiyle yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istedi.
EMO tarafından Danıştay`a 8 Şubat 2016 açılan davada; öncelikle yönetmeliğe dayanak gösterilen Elektrik Piyasası Yasası`nın Geçici 18. Maddesi`nde 'kayıp-kaçak oranı yüksek bölgelerdeki bu oranların ülke ortalamasının altına düşürülmesinin' amaçlandığı vurgulandı. Ancak yönetmelikteki bazı maddelerin; kayıp-kaçak oranını düşürmeye değil, kayıp-kaçak oranı yüksek şirketleri enerji kalitesi başta olmak üzere bazı teknik ve idari yükümlülüklerden muaf tutmaya yönelik olduğuna dikkat çekildi. Yüksek kayıp ve kaçak oranı olan şirketlerin, esasen hizmet kalitesiyle ilgili yükümlülüklerin hemen tamamından muaf tutuldukları saptanan dava dilekçesinde, bu muafiyetlerin hukuka aykırılıkları ortaya konuldu.
EPDK OHAL YETKİSİ KULLANIYOR
Dava dilekçesinde, kaçak elektrik kullanımında 'yerinde tespit' şartını ortadan kaldıran düzenlemeye de EPDK`nın olağanüstü hal uygulamalarına özgü tanımlama yapma yetkisi olmadığı belirtilerek itiraz edildi. Neresi olduğu anlaşılamayan 'ilgili kurum' tarafından yapılacak belgelendirmeye dayalı 'güvenlik nedeniyle kaçak kontrolü yapılamayan yerler' tanımlamasına ilişkin olarak dilekçede şöyle denildi: "Ülkemizde sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan edilmiş herhangi bir bölge bulunmadığı bilinmektedir. Böyle bir belirlemenin hangi organlar eliyle yapılacağı, Anayasa'nın 119 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Davalı EPDK`nın olağanüstü hal uygulamalarına özgü tanımlamalar yapma, bu tanımlamalar üzerinden özel şirketlere olağanüstü yetki tanıyan yönetmelik hazırlaması açıkça Anayasa`ya aykırı olduğu gibi, Yönetmeliğin dayanağı olan 6446 sayılı Yasa`nın Geçici 18. Maddesinde de böyle bir yetki belirlenmemiştir. Ülkede güvenlik nedeniyle girilemeyecek yerlerin bulunup bulunmadığına, varsa böyle yerler nasıl girileceğine ya da bu yerlerle ilgili hangi kurum ve görevlilerin nasıl hareket edeceklerine yasama organı karar verebilir. Ayrıca güvenlik nedeniyle kaçak kontrolü yapılamadığının güvenlik güçleri tarafından değil de özel şirket tarafından tespit edilmesi de hukuka aykırılık taşımaktadır."
EMO`nun açtığı davada, hizmet kalitesine yönelik dağıtım şirketlerine getirilen yükümlülüklerinden bazı şirketlerin muaf tutulmasının EPDK`ya yasayla verilmiş görevlere de aykırılık oluşturduğu vurgulandı. Yasanın amaç maddesine aykırı olan bu düzenlemenin tam tersine EPDK`nın kalitesiz enerji sunumu ya da kesintilerden kaynaklanan zarar ve hasarların tazminine ilişkin usul ve esasları düzenlemekle sorumlu tutulduğu belirtildi.
Dilekçede, yüksek kayıplı şirket statüsü kazandırılan şirketlere getirilen muafiyetler ve olanaklar nedeniyle bu statüyü kaybetmek istemeyeceklerinin altı çizildi. Bu nedenle kayıp ve kaçak oranlarını düşürmemeye ya da kağıt üzerinde yüksek göstermeye özendiren içerikteki bu düzenlemenin Elektrik Piyasası Yasası`nın amacına ve kamu yararına aykırı olduğu kaydedildi.
CİHAN