Kayıkçı kavgası mı, yoksa keskin bir yol ayrımının habercisi mi?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Nisan 5 2021
"Askeri strateji jargonu ile söylersek “temposunu kaybeden ve dönüm noktasından inişe geçen” bir ortaklığın bitiş deklarasyonu olabilir bu metin"
Hakan Demiray* | Ahval
103 Amiral Bildirisi’nin muhtemel iki anlamı: Kayıkçı kavgası veya yol ayrımı

103 emekli amiral, “Yüce Türk Milletine” ibaresi ile başlayan bildirileriyle siyasetin ortasına adeta paraşütle hava indirme harekatı yaptı. 

60’lar ve 70’ler boyunca, küçük cunta gruplarında yer alan muvazzaf askerlerin bildirilerinden sonra 2000’lerdeki kurumsal e-muhtıralara da alışmıştık ama emekli askerlerin bu biçimde sesini yükseltmesi ilk kez oluyor. Hele de denizcilerin!

Bu olay ilk bakışta askeriyenin daha genç yaştaki muvazzafları ile daha kıdemli emeklileri arasındaki ideolojik bölünmeyi açıkça gösteriyor. Nitekim Jandarma Genel Komutanı, ki başında bulunan orgeneral Arif Çetin, cumhuriyet tarihinin en kısa süreli korgeneralliğini (sadece bir yıl) yaptıktan sonra 2017’de orgeneral olmuştur, hemen bir karşı-bildiri yayımlayarak eski silah arkadaşlarına karşı Başkan Erdoğan’ın yanında mevzi aldığını duyurdu.

Peki ama bu amiraller neden ve nasıl giriştiler boylarını aşan bu hava indirme harekatına?

Kıbrıs’ta halkın mukavemetini artırmak için cami yakmaktan çekinmemek gibi “göreneklere” sahip bir devlet aklından haberdar olduğumuz için, en azından bu aşamada, bildirinin:

1- Laiklikten yana tavır alan ve ulusal çıkarları korumaya çalışan amirallerin askeri uzman sıfatlarına dayanarak giriştikleri bir sorumlu yurttaşlık inisiyatifi mi;  yoksa 

2- Bir danışıklı dövüşün parçası olarak iktidarın ayağına şık bir gol pası veren bir işbirlikçilik mi olduğunu anlamaya çalışmamız gerekiyor. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir