Katolik piskopos yatılı kilise okullarındaki 'suistimaller' için özür diledi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Eylül 26 2021
Katolik Kilisesinin Kanada'daki en üst kuruluşu olan Piskoposlar Konferansı, bir asırdan fazla süreyle federal hükümet adına yönettiği yatılı kilise okullarında meydana gelen suistimaller nedeniyle ilk kez özür diledi.

Kanada Katolik Piskoposlar Konferansı (CCCB) isimli organizasyon tarafından yayımlanan bildiride, bazı CCCB üyelerinin yatılı okullarında ciddi suistimaller işledikleri ve yerli halkın dil ve kültürünü bastırma eyleminde bulundukları kabul edildi.

Yaşananlardan "derin pişmanlık" duyulduğu belirtilen özür bildirisinde şu ifadeler yer aldı:

"Yerli halkların zengin tarihine, geleneklerine ve bilgeliğine saygı göstermeden yerli dillerinin, kültürünün ve maneviyatının bastırılmasına yol açan bu sisteme birçok Katolik dini topluluk ve piskoposluk katıldı. Katolik topluluğumuzun bazı üyeleri tarafından işlenen ciddi fiziksel, psikolojik, duygusal, ruhsal, kültürel ve cinsel suistimalleri kabul ediyoruz.

Ayrıca yerli halkların bugüne kadar karşılaştığı tarihi ve süregelen travmayı, acıların ve zorlukların mirasını üzüntüyle kabul ediyoruz. Okulların işleyişine doğrudan dahil olan diğer Katolik oluşumların yanı sıra biz Kanada Katolik Piskoposları, derin pişmanlığımızı ifade ediyor ve açık bir şekilde özür diliyoruz."

Sorunun çözümü için belirlenen uzlaşma sürecine bağlı olduklarını beyan eden piskoposlar bildirinin devamında, "Bu süreçteki girişimler için kaynak yaratma sözü veriyoruz. Özellikle de yatılı kilise okullarındaki suistimallerden kurtulanlara yardım etmeyi ve isimsiz mezarlara gömülenlerin anılmasına yardımcı olacak belge veya kayıtları sağlama çalışmalarına devam etmeyi taahhüt ediyoruz." ifadelerini kullandı.

150 binden fazla çocuk ailelerinden zorla koparıldı

İlki 1831 yılında Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997'de kapatılan yatılı kilise okulları, 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu yerler olarak tarihe geçti.

Beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara entegre edilmek için zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan çocukların büyük kısmının kötü muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanı sıra cinsel ve fiziksel tacize uğradığı, hatta ba

Bu haberler de ilginizi çekebilir