'Katillerin affı için el kaldırma'

Şehit aileleri ve mağdurlarının kurduğu, Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, gelecek hafta Meclis’e sunulacak İsrail’le anlaşma hakkında sert bir bildiri yayınladı.

'Katillerin affı için el kaldırma'

Açıklamada, açılan şahsi davaların Meclis kararıyla düşürülmesinin yargı bağımsızlığına aykırı olduğu vurgulandı. Milletvekillerinin ‘tarihi bir sorumluluğu olduğu' kaydedilerek, “Katillerin affı için el kaldırma.” dendi.

Türkiye'nin İsrail devleti ile yaptığı anlaşma, önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerinin oyuna sunulacak. Oylanacak anlaşma ile ilgili Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, bir açıklama yaptı. Varılan anlaşma ile Mavi Marmara saldırıyla ilgili açılan davaların düşürülmesi de gündeme gelecek. Mavi Marmara şehit aileleri ve mağdurları, Mavi Marmara Avukatları ile Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği'nden yapılan açıklamada, milletvekillerine çağrı yapılarak anlaşmaya onay vermemeleri istendi. Açılan davaların ‘şahsi' olduğu vurgulanarak, Meclis eliyle davaların düşürülmesinin evrensel hukuk ilkeleri ile Anayasa'ya aykırı olduğu belirtildi. Açıklamada, “Saldırıya ilişkin delillerin toplandığı ve her duruşmasında İsrail'in haksızlığının ve zalimliğinin tarihe not düşüldüğü, adalet arayışımızın sembolü niteliğindeki ceza davamızın TBMM müdahalesiyle düşürülmesini kabul etmemiz olası değildir.” ifadesine yer verildi.

“DEVLETİMİZİN ADLİ VE İDARİ MAKAMLARI ENGELLER ÇIKARDI”

Mavi Marmara şehitleri için İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saldırıda emri veren komutanların sanık olarak yargılandığı dava, delillerin ortaya konması ve İsrail zalimliğinin tarihe not düşülmesi açısından nihai derece önemli olduğu vurgulandı. “Bu davada yaşanan muhtelif sıkıntılara ve engellere karşın 26 Mayıs 2014 tarihli duruşmada İsrailli komutanlar hakkında verilen yakalama kararları, eşlerini, evlatlarını kaybeden bizler açısından adaletin tesis edilmesi yolunda mühim bir adımdı” denilen açıklamada, ancak bu kararın üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtiği halde mahkeme kararları yerine getirilmediği vurgulandı. “Devletimizin adli ve idari makamları tarafından İsraillilerin yakalanması konusunda engeller çıkarıldığını görmüş bulunmaktayız.” ifadesi kullanıldı.

“MİLLETVEKİLLERİ, KARA LEKEDE MESULİYET TAŞIYACAK”

Açıklamada, şöyle denildi: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, Mavi Marmara saldırısı faili İsraillilerin sorumsuzluğunu/affını içeren bir anlaşmayı TBMM'ye getirmesi ve onaylatması, başta ‘yargı bağımsızlığı' olmak üzere ‘hukukun umumi ilkeleri'ne ve Anayasal koruma altına alınmış esas adalet ve özgürlüklere vurulmuş bir vuruş niteliği taşır. Canlı yayında, bütün dünyanın gözleri önünde yapılan bir katliamın faillerine yönelik ‘özel af kanunu' çıkarılmasına tasdik veren bütün milletvekilleri, tarihe ve evlâdlarına karşı veremeyecekleri bir hesabın altına imza atmış olacaklar ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek olan bu kara lekede mesuliyet taşıyacaklardır.”


“ERDOĞAN, ‘LAF HAKKI SAHİPLERİNDE' DEMİŞTİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Davalar konusunda laf hakkının kan sahiplerinde olduğu' yönündeki açıklamalarının hatırlatıldığı açıklamada, “Bizler de 6 yıldır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile İsrail arasında ne konuşulursa ve ne yapılırsa yapılsın, İsrailli katillere hesap sorduğumuz davalarımızın pazarlık konusu yapılmaması hususunu defalarca vurguladık ve her platformda da açıkladık.” denildi.

“Mavi Marmara'nın ve şehitlerimizin yola çıkış amaçlarına hizmet etmeyen bir anlaşma, yaramızı katbekat artırmıştır. Bu bağlamda yapılan anlaşma Gazze'ye uygulanan ablukayı kaldırmak bir yana, ambargoyu kaldırdığını dahi garanti etmeyen, hatta İsrail'in çizdiği sınırlar içerisinde konulan hükümlerle bu ablukayı meşrulaştıran bir anlaşmadır.” değerlendirmesi yapıldı.

“DAVALAR, ŞAHSİ DAVALARIMIZDIR, DÜŞÜRÜLEMEZ”

Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: “TBMM'de onaylanarak kanunlaşacak anlaşmayla İsrailli komutanlar aleyhine olan ve düşürülmesi planlanan davalar, ‘şahsi dava'larımızdır. Bu ihtilafta adalet sahipleri, kanları dökülen şehitlerin aileleri, yaralılar, zulüm ve işkenceye uğratılan mağdurlardır. Ayrıca 37 farklı ülkeden Müslüman, Hristiyan, Yahudi vs farklı dinler ve ideolojilerden insanlığın ortak vicdanı için yola çıkmış mazlum insanların davasıdır. Kimsenin bu davaların düşürülmesi için el kaldırıp İsrailli katilleri bağışlamak gibi bir utancı taşımasını istemiyoruz.Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti milli mevzuatı, uluslararası yasalar ve sözleşmelerce suç sayılmış olan birbirinden ağır eylemleri azmettirmekten yargılanan İsrailli katillere karşı, 37 ülkeden adamın adalet aradığı Mavi Marmara davalarına yapılacak herhangi bir müdahalenin evrensel hukuk ilkelerine ve Anayasa'ya açıkça aykırılık teşkil edeceğini bildirir, Türkiye Cumhuriyeti tarihine böyle bir kara lekenin sürülmemesi için, ilgilileri saygıyla uyarırız.” 

MHA
<< Önceki Haber 'Katillerin affı için el kaldırma' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER