Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün partisinin grup konuşmasında söylediği, “Varlık Fonu henüz istediğimiz kapasiteye ulaşmadı. Varlık Fonu’nun büyüme için ihtiyaç duyduğumuz unsurların en önemli desteği haline getirilmesini umuyoruz” sözleri tartışmaya sebep olurken, kısa süre önce görevden alınan TVF Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan’ın Fon’la ilgili verdiği bazı kritik bilgiler yeni bir tartışmaya yol açtı.

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Doç. Dr. Selin Sayek Böke’nin, Fon’la ilgili yazılı soru önergesini yanıtlayan eski Başkan Bostan, Varlık Fonu’na Katar da dahil olmak üzere hiçbir ülke ve uluslararası finans kurumundan, herhangi bir dış kaynak ya da fon alınmadığını, böyle bir planlama da olmadığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı da dahil olmak üzere, bazı hükümet ve AKP yetkililerinin aylar önce yaptığı “Varlık Fonu’na ilk etapta Körfez ülkelerinden önemli bir kaynak gelecek” açıklamalarına rağmen, Bostan’ın verdiği bilgi, böyle bir kaynağın gelmemiş hatta planlanmamış olduğunu ortaya koydu.

Böke, 21 Haziran’da verdiği yazılı soru önergesinde, “Türkiye Varlık Fonu’nun şu ana dek topladığı veya toplamayı planladığı kaynak içinde Katar menşeinin miktarı ve oranı ne kadardır? Katar’ın merkezinde olduğu uluslararası kriz dikkate alındığında TVF ve TVF’nin uhdesine verilen kamu malları bakımından ne gibi riskler söz konusu olacaktır?” diye sormuştu. Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı olarak Mehmet Bostan tarafından imzalanan ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından onaylanarak, dün teslim edilen yanıt metninde ise Bostan’ın şu ifadeleri yer aldı: 

“Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A. Ş. tarafından herhangi bir ülke veya uluslararası finans kurumundan, Katar da dahil olmak üzere, yatırımcılara/finansal kurumlara yönelik bir borçlanma planı yapılmamıştır.”

Bostan’ın görevden alınmadan hemen önce verdiği bu yanıt, görevden alınma gerekçesine ilişkin tartışmaları da bir kez daha gündeme getirdi. Bostan’ın, ani bir kararla TVF Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan alındığı 8 Eylül’de açıklanmış, aynı gün konuyla ilgili soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varlık Fonu’nda hedeflenen, arzulanan bir süreç maalesef olmadı. Sayın Başbakan da ben de bu gelişmeleri gördük. Böyle yürümeyeceğine kanaat getirdik. Bu adımın atılması isabetlidir dedik. Hayırlı olsun. Çünkü Varlık Fonu'nu yeniden organize etmemiz şart.” demişti.

Soru önergesine yanıtla ortaya çıkan tartışmalı durumla ilgili bir değerlendirme yapan CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hayal kırıklığıyla ‘Varlık Fonu henüz istediğimiz kapasiteye ulaşmadı’ dedi. Erdoğan’ın bu ifadeleri, kamuoyunda ‘ne oldu da TVF’de işler Erdoğan’ın istediği gibi yürümedi’ diye soru işareti yarattı. Başından beri söyledik, bu bir Varlık Fonu değil, gerçekte bir İpotek Fonu. Biz, 'Bir fonun varlık fonu olabilmesi için bir varlığa dayanması gerekir, Türkiye'nin petrolü, emtiası, yüksek geliri ve tasarrufu yok. Dolayısıyla Türkiye'de bir varlık fonu oluşturulabilecek bir varlık yok. Aksine Türkiye borçlu bir ülke.' dedik. Gel gelelim Hükümet, bu İpotek Fonu'yla, istediği yandaş firmalara, yandaş projelere yeni kaynak sağlayabilmek amacıyla, paralel Hazine oluşturarak, yeni borçlanmaların hesabını yaptı. Öyle görünüyor ki, bunu yaparken de birilerinin varlığına, birilerinden gelecek paraya güvendi ve orada da işler istediği gibi yürümedi. Erdoğan’ın hayal kırıklığı da anlaşılıyor, ‘Böyle yürümeyeceğine kanaat getirdik’ diyerek TVF başkanını aniden görevden alması da anlaşılıyor.

TVF Başkanı soru önergeme verdiği yanıtta, 'Katar da dahil olmak üzere, hiçbir ülke ve uluslararası yatırımcılardan, finans kurumlarından borçlanma yapılmadığı' bilgisini veriyor. O zaman da aylar önce, ‘Körfez ülkelerinden, Katar’dan önemli bir kaynak Türkiye’ye TVF’ye gelecek’ diye çok heyecanlı açıklamalar yapan zamanın AKP Genel Başkan Yardımcısı, şimdinin Saray Başdanışmanı gibi isimlerin gayeleri karşılık bulmadı mı, diye sormak gerekiyor. Ama başka sorular da sormak gerekiyor. Erdoğan’a hayal kırıklığı yaşatan gelmeyen Katar paraları mı? TVF Başkanı Bostan da bu nedenle mi görevden aceleyle alındı? Varlık Fonu’nun derhal lağvedilmesi gerektiğini daha kaç kez söylememiz gerekiyor? Bir ülke ve bir ekonominin, kapalı kapılar ardında, kimsenin bilmediği planlarla değil, açık, şeffaf ve tutarlı şekilde yönetilmesinin en temel şart olduğunu anlamaya niyetleri var mı?”