Adnan Oktar'ı tasvir eden karikatürleri nedeniyle 20 gün cezaevinde yatan ve 2 bin TL tazminata mahkum olan Mehmet Düzenli'ye(41), Oktar tarafından başka bir karikatürü için hakkında ceza istemiyle ikinci bir dava açıldı. Düzenli, "Bu davayı da kaybetme ihtimalim yüksek. Biz sanatçı insanlarız. Bize sıra gelene kadar insanların canlarına kast eden insanlar var. Benim kalemimde kan yok. Paşa paşa yatarım." dedi.
Mehmet Düzenli, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, 13 yaşından bu yana çizim yaptığını, yurt dışında 4 yıl karikatür eğitimi aldığını televizyonda izlediği Oktar'la ilgili karikatürler çizdiğini belirtti. Bu karikatürleri Facebook'ta paylaştığını anlatan Düzenli, izlediklerini komik bularak bir karikatür çizdiğini ifade etti. Çizdiği karikatür nedeniyle Oktar'ın aleyhinde ceza davası açtığını anlatan Düzenli, şöyle devam etti: "Evde televizyon izliyordum. Biz karikatüristiz dolayısıyla komik şeyler lazım. Televizyonda izlediklerimi tuhaf buldum. Karikatür çizdim. Yaklaşık 1-2 ay sonra mahkeme celbi geldi. Yalnız mahkeme celbinde 'Facebook Amerika'nın şirketidir. O yüzden yetkisizlik verildiği' yazılıydı. 'Beni yargılayamazlar' diye düşündüm. Daha sonra İstanbul'dan bir savcı kamu davası açmış. Karikatürlerim siyasi değil. Çizimlerim siyasi olmadığı halde ben mahkum ediliyorum. Antalya'da yargılandım. 3 ay 3 gün ceza aldım. Hâkime 'Bir karikatürden dolayı bana ceza veriyorsanız cezayı ertelemeyeceğim, gidip yatacağım' dedim. Biz sanatçı insanlarız. Bize gelene kadar ceza almayı hak eden, insanlara, çocuklara kast eden insanlar var. Bizim kalemimizde kan yok."
Alanya Cezaevi'nde 20 gün hapis yattığını aktaran Düzenli, ardından tahliye olduğunu, jandarmaya imza vererek cezasını tamamladığını dile getirdi. Daha sonra Oktar tarafından açılan 5 bin TL'lik manevi tazminat davasında da 2 bin TL ödemeye mahkûm edildiğini bildiren Düzenli, "Ben mizahçıyım. Ortalığı karıştırmak değil benim amacım. Benim çalışma alanım bu. Bana kağıt kalem verin 10 dakikada çizilmiş bir espri üreteyim. Ben kimsenin hayat şekline karışmıyorum. Ama programda söylenen 'Hz. İsa indi. Onu ben gezdireceğim, karşıma çıkarsa evlendireceğim. Seyit olunduğunun söylenmesi' bunlar bana komik geliyor. Seyit olmak el eteğinin öpülmesi anlamına gelmez. Peygamberimizin evinde 3 gün yemek olmadığı olmuştur. Ben Arapça, Osmanlıca ve Farsça biliyorum. Ve sürekli tarihi araştırıyorum. Ben olanlara ayna tutuyorum. Sanatçıyım. Ceza verilecekse herkese adalet eşit tecelli etmeli. Müebbet ceza alsam da sanatımı icra edeceğim" diye konuştu.
Oktar'la başka bir karikatürü nedeniyle de davalı olduğunu anlatan Düzenli, "Aralık ayında hakkımda açılan bir dava daha var. İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava devam ediyor. Karikatürden sabıkalıyım. Bu mahkemeyi de kaybetme ihtimalim büyük. İkinci karikatürün içinde Tayyip Erdoğan'ın ismi var. Hakkında çizdiğim 15-20 karikatür olmasına rağmen içinde Tayyip Erdoğan ismi olan karikatürün şikayet edilmesi bana manidar geliyor. Başbakanken çizmiştim. Ona dair bir şey yok. Beni zayıf bir yerimden yakaladıklarını düşünüyorlarsa ben gider paşa paşa yatarım." şeklinde konuştu.
Düzenli aleyhinde açılan ve son duruşması önümüzdeki ay görülecek ikinci davada nihai kararın çıkması bekleniyor. CİHAN