Türkiye'de 15 Haziran 2015 tarihinden itibaren karekodlu çek uygulaması başladığını hatırlatan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, bunu önemli bir çalışma olduğunu ancak tek başına güven sağlayamayabileceğini söyledi. İESOB'un önceden geliştirdiği çek garanti fonu önerisini hatırlatan Mutlu, "Çeki alan kişinin aklında, çekin ödeneceğine dair bir soru işaretinin bulunmaması gerekir. Bu nedenle çek garanti fonu gibi daha etkin uygulamalara ihtiyaç var." dedi.
Karekodlu çek uygulamasının, piyasalardaki karşılıksız çek riskinin azaltılmasını ve ticaretin daha sağlıklı yapılabilmesini amaçladığını belirten Mutlu, "TOBB ve Türkiye Bankalar Birliği'nin Kredi Kayıt Bürosu ile birlikte geliştirdiği karekodlu çek, isteğe bağlı olarak uygulanıyor. Karekodun sorgulanmasıyla çek yaprağının doğruluğu teyit edilebilmekte, keşidecinin geçmiş çek ödeme performansına dair bilgilere ulaşılmakta." diye konuştu. Karekodlu çekleri kullanmak isteyenlerin bankalardan talepte bulunabileceğini de hatırlatan Mutlu, karekodlu çek alışverişlerinde bulunacak esnaf ve sanatkarların, akıllı telefonlarına Findeks mobil uygulamasını indirmesi ve üye girişi yapması gerektiğini aktardı. İESO Başkanı Mutlu, "Dokuz bankanın ortaklığı ile kurulan Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. tarafından hayata geçirilen Findeks, finansal bir hizmet platformudur. Findeks mobil uygulaması ile karekodu sorgulatarak, ibraz edilen ilk ve son çek tarihlerine, ibrazında ödenen çeklerin adet ve tutar olarak yüzdesine, gecikmeli ödenmiş ya da halen ödenmemiş çeklerin adet ve tutar olarak yüzdesine, bu bilgilerin 1 aylık, 3 aylık ve 12 aylık dökümüne ulaşım mümkündür." dedi.
'ESNAF MAĞDUR OLMAMALI'
Esnaf ve sanatkarların çekler konusunda önemli sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Zekeriya Mutlu, "İESOB, bu çerçevede daha önceden çek garanti fonu önerisini geliştirmişti. Buna göre bankalar, her çekten cüzi miktarda yapılacak küçük bir kesintinin aktarılacağı bir fon kurabilir. Bu fonun birikimleriyle karşılıksız çeklerin ödenebilmesi, ödenmeyen çekin sahibiyle fon yetkililerinin daha sonra bir uzlaşma arayışına girmesi mümkün olabilecektir. Bu şekilde piyasalarda tıkanma yaşanmayacaktır. Çek garanti fonu olarak da adlandırılabilecek bu uygulama, kamu denetiminde özerk bir yapı halinde düşünülebilecektir. Özellikle yeterli finansal güce sahip olmayan üyelerimiz, müşteriden aldıkları çekleri tahsil edemediklerinde mağdur olmakta, faaliyetlerini sağlıklı şekilde sürdürememekte, kendi ödemelerini de aksatabilmektedirler. Çek garanti fonu, ekonomideki sağlıklı zincirin kırılmasını önleyecek ve çeke olan güvensizliğin aşılmasını sağlayacak bir uygulama olabilecektir. Ekonomi çevreleri, bu önerimizi dikkate almalıdırlar." şeklinde konuştu. CİHAN