Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Radyoloji Kliniğine alınan cihaz bölgede ilk ve tek olarak vakumlu biyopsi yapıyor. Böylece meme kanserinin en erken bulgusu olan kireçlenme alanlarının ameliyatsız çıkarılması sağlanıyor.

Yaklaşık 3 yıllık bir zaman zarfında çeşitli tıbbi cihaz ve görüntüleme parkını yenilemeye başlayan Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi çağın en önemli hastalıkları arasında yer alan meme kanseri konusunda teşhisi kolaylaştırmak ve bununla birlikte tıp alanında teknolojiden yararlanmak adına son sistem dijital bir mamografi cihazını kullanmaya başladı. Bu cihazla meme kanserinin erken teşhisi ve ameliyatsız tedavisi mümkün olabiliyor.

Cihazla ilgili Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Radyoloji Kliniğinde bir tanıtım gerçekleştirildi. Tanıtıma Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan, Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova, Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Bıçakçı ile bölümün diğer akademisyenleri katıldı.

Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, Balcalı Hastanesi'nin uzun zamandır bir kabuk değişimi yaşadığını, bu değişimle birlikte birçok alanda yenilendiğini ifade ederek bunların başında da tıbbi cihaz ve görüntüleme sistemlerinin geldiğini belirtti. Kibar, cihazın son derece önemli işlevlerinin olduğunun altını çizerek bu durumun özellikle hasta konforu açısından son derece önemli olduğuna vurgu yaptı.

Cihaz hakkında bilgi veren Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Figen Binokay, dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanserin meme kanseri olduğunu ve her 8-9 kadından birine meme kanseri tanısı konduğuna dikkati çekti. Binokay, dijital mamografi görüntüleme sisteminde hastanın klasik mamografiye göre çok daha düşük doz radyasyon alma avantajının olduğunu, ayrıca meme sıkıştırma miktarı ve süresinin çok azaldığı için hastanın ağrı duymasının engellendiğini ve konforunun da aynı oranda artığını belirtti.

Görüntüleme sisteminin tomosentez (3 boyutlu mamografi)ve CAD(Computer-Aided-Diagnosis-Bilgisayar destekli sistem) adı verilen üstün teknik özellikler ile donatıldığına işaret eden Binokay, üstün görüntü kalitesinin yanında CAD 3. Göz adı verilen programla birlikte filmlerde şüpheli alanlar işaretlenerek kanser bulgularının gözden kaçmasının engellendiğini vurguladı.

Prof. Dr. Figen Binokay ayrıca cihazla bölgede gerçekleştirilen ilk ve tek yöntem ile vakum biyopsi yapıldığını, bu yöntemle meme kanserinin en erken bulgusu olan kireçlenme alanlarının ameliyatsız çıkarılmasının gerçekleştirildiğini dile getirerek, böylece ağrısız ameliyatsız tanı değeri daha yüksek ve hata payı daha az olan doku alınabildiğine işaret etti. Binokay, son olarak faaliyete geçen görüntüleme sisteminin bu alandaki en son teknolojik gelişme olduğunu, erken meme kanseri tanısında umut veren ve ağrıyı azaltan bir yöntem olarak son derece önemli bir işlevi yerine getirdiğine değindi. CİHAN