15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan ve darbecilere yönelik olduğu açıklanan kapsamlı “açığa alma” uygulamalarının giderek yaygınlaştığını ve darbe girişimi ile ilgisi olmayanlara kadar genişlediğini söyleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “Hangi siyasi görüşten ya da düşünceden olursa olsun, kamuda yürütülen darbe soruşturmalarının hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmasına dikkat edilmeli, darbe girişimi ile somut bağlantısı olmayan kamu personelinin en kısa sürede görevlerine başlamaları sağlanmalıdır” dedi.

Darbe girişimi soruşturması kapsamında kamuda açığa alınanların sayısı 70 bini aştığını, Milli Eğitim Bakanlığı’nda 33 binin üzerinde eğitim çalışanının açığa alındığını hatırlatan Karaca, “Kısa süre içinde bu kadar geniş bir kitlenin açığa alınması, darbe girişimi öncesinde ‘siyasi fişleme’ üzerinden kapsamlı bir hazırlık yapıldığını göstermektedir. Diğer taraftan açığa alma süreçlerinde, sosyal medya eleştirisi ya da banka işlemleri gibi darbeci olmakla ilişkilendirilemeyecek ve aralarında sendika üyelerimizin de olduğu çok sayıda eğitimci açığa alınmıştır” ifadelerini kullandı.

Son süreçte barış için imzacı akademisyenlerin de darbe süreciyle ilgileri olmamalarına rağmen, rektörlerin durumdan vazife çıkaran yaklaşımları nedeniyle açığa alındığını söyleyen Karaca şu ifadeleri kullandı:

“Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde durum hızla düzeltilmiş ve akademisyenler görevlerine dönmüşlerdi. Buna rağmen bu durumu görmezden gelen rektörler, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde 21 ve Gazi Üniversitesi'nde 3 akademisyen üyemizi açığa almıştır. Eğitim Sen olarak önerilerimiz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan açığa alma ve soruşturmalar fırsata dönüştürülmemeli, hukuk kuralları içinde yapılmalı ve darbe girişimi ile somut bağlantısı olmayan kamu personeli en kısa sürede görevine başlatılmalıdır. 

Eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere ve genel olarak eğitim sistemine hiçbir faydasının olmadığı geçmiş uygulamalarla somut bir şekilde görülmüştür. MEB, eğitimde esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalışma uygulamalarını yaygınlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecek olan sözleşmeli öğretmen uygulamasından derhal vazgeçmelidir.”