Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YPG'nin Teşrin Barajı'nın DAEŞ'ten alması hakkında, "Teşrin Barajı'nın DAEŞ'ten alındığı yönünde iddialar var. DAEŞ'in buralardan uzaklaştırılması bizim için olumlu bir şeydir. Ancak, YPG, PYD'nin fiili durum yaratması kabul edilemez" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın özyönetim açıklamalarına tepki gösteren Kalın, "Milletin kendilerine 1 Kasım'da açtığı krediyi dağa ipotek ederek en büyük kötülüğü o insanlara yapıyorlar. Yapılan son açıklamalar, terör örgütüne arka çıkma çabasını da milletimiz görmekte. Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Bunlar dağdan aldıkları talimatla siyaset yaptıklarını zannederler. Bu terör belasından bu ülke kurtulacaktır. Kurtulduğu zaman bu fantazileri dile getirenler kendilerini nerede bulacaklarını göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Kalın'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Bugüne kadar 123 ülkeden 34 bin kişiye ülkemize giriş yasağı konulmuştur.

Ayrıca 284 kişi sınır dışı edilmiştir.

DAEŞ'e karşı yürütülen operasyonlar bizim hava sahamız üzerinden yürümektedir.

Türkiye Başika'daki askerlerini eğitim amacıyla yine DAEŞ ile mücadele amacıyla göndermiştir.

Türkiye topraklarının mayası bellidir. Daha önce de bu topraklarda çok operasyon denenmiş ve boşa çıkmıştır.

Seçimlerde milletin kendilerine açtığı krediyi kötüye kullananlar yanlış yapmaktadır.

Bu planlar tutmayacaktır, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez.

Türkiye toplumunun da bir bütün olarak yaşananları nasıl gördüğünü biliyoruz.

Sur'da yaşananları biliyoruz. 

Bu ülke birgün bu terör belazından kurtulacaktır. Bu fantazileri dile getirenler o gün kendilerini bulacaklar göreceğiz.

10 vatandaşımızın şahadetinden bu yana hep aynı şeyi söyledik.

3 şart yerine getirilmediği sürece bu durum sürecektir.

Birinci şart (özür) yerine getirildi. İkinci şart belli bir aşamaya getirildi. Ama bir de üçüncü şart var.

Burada yeni çok şaşılacak bi durum söz konusu değil.

Anlaşma imzalansa da imzalanmasa da Türkiye Filistin'in özgürlük mücadelesinde yanında olacaktır.

Müzakereler elbette devam edecek ama Türkiye'nin özgürlüğü konusunda herhangi bir tutum değişikliği söz konusu değildir.

Ortadoğu'da Filistin meselesi çözülmeden kalıcı barışın gelmesi mümkün değildir.

Bizim isteğimiz. İsrail'in işgal politikalarına son vermesi ve iki devletli formüle geçilmesidir. 

Sadece devlet kurumlar4ı değil bazı bankalar da saldırıya uğradı ama hamdolsun gereken tedbirler alındı.

Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu tür saldırıların önlenmesi gereken tedbirler nelerdir. Bunlar kaynağından önlenebilir mi şeklinde...

Siber güvenlik konusu sadece devlet kurumları açısından değil özel kurumlar ve  bireyler için de önemlidir.

Cumhurbaşkanımızın 2016'da birçok yurt dışı ziyareti yapması planlanıyor. Bir Afrika ziyareti var. Bir ABD ziyareti planlanıyor ancak henüz tarih tespit edilmedi.

Kırgızistan cumhurbaşkanının açıklaması (Türkiye özür dilemeli) en basit tabiriyle talihsiz bir açıklama.

24 Kasım'dan bu yana  bizim ortaya koyduğumuz tutum ortadadır. Buna karşı Rus tarafının kara propagandaya varan açıklamaları ve tutumu devam etti.

Karşı tarafta karşılık verirse biz gereken adımları atmaya devam ederiz.