Cumhuriyet gazetesi davasında 2 yıl 6 ay hapse çarptırılan gazeteci Kadri Gürsel, aldığı cezanın kesinleşmesinin ardından bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde İnfaz Savcılığı'na geldi.

Savcılıktan kendisine giden davet kâğıdı üzerine teslim olan Gürsel, burada yapılan işlemlerinin ardından Metris Cezaevi'ne gönderildi. 

Dava esnasında 11 ay cezaevinde kalan Gürsel’in denetimli serbestlik işlemlerinin ardından tahliye edilmesi bekleniyor. İşlemlerin kaç gün süreceğine Cezaevi Savcılığı karar verecek. 

İnfaz savcılığında işlemleri süren Gürsel, basın mensuplarının soruları üzerine, “Normalde hiç cezaevine girmemem gerekiyor. Ama yasadaki bu durum sebebiyle şimdi tekrar cezaevine gireceğim. Bana 20 Mayıs’ta tebligat geldi. 10 gün içinde savcılığa gelmem istenildi. Ben de süre dolmadan geldim.” dedi. 

Tutuklanmadan önce şahsi Twitter hesabından paylaşım yapan Gürsel, "Delilsiz ve keyfi biçimde 11 ay hapiste tutulduğum Cumhuriyet soruşturması davasında gazetecilik faaliyetimin suçlanması nedeniyle hakkımda verilen 2,5 yıllık hapis hükmünün infazı için 20 Mayıs’ta 10 gün içinde savcılıkta olmam istendi." dedi. 

Gürsel, "Hakkımdaki 2,5 yıllık hükmün infazı için aldığım çağrıya uyarak bugün başsavcılığa başvurdum. 11 aylık tutukluluğum, 2,5 yılın hapisteki infaz süresini karşılamaktadır. İnfaz gerekçesiyle yeniden hapsedilmem hukuka aykırıdır. Cumhuriyet davasında verilen 11 aylık süresini tutuklu geçirdiğim 2,5 yıllık hapsin infazı, yasa gereği denetimli serbestlik yoluyla olmak zorundadır." ifadelerini kullandı. 

"Buna rağmen hapse konulmam söz konusudur. Cumhuriyet davasında verilen ve tutuklulukta peşinen infaz edilmiş olan haksız ve delilsiz hüküm nedeniyle, değil birkaç gün, bir saniye için dahi hapsedilmem hukuken mümkün değildir, olursa, bu hukukun ağır bir ihlalidir." diyen Gürsel, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararına atıf yaptı. 

Gürsel, "28,5 ay sonra nihayet 2 Mayıs’ta verdiği, ifade özgürlüğü hakkımın ihlal edildiği yönündeki kararı, aleyhimdeki sözde delili, dolayısıyla suçlamayı ve mahkumiyeti düşürür niteliktedir. Aleyhimdeki delili, suçlamayı ve mahkumiyeti hukuken geçersiz kılarak yeniden yargılanıp beraat etmemin yolunu açması gereken AYM kararı varken, tutukluğum sırasında infaz edilmiş bir hüküm için hapsedilmem hukuksuzluğu büyütüyor." dedi. 

Gürsel'in eşi Nazire Kalkan Gürsel de Twitter hesabından açıklama yaparak, "Valla ne diyeceğimi bilmiyorum. An itibarıyla iletişimimiz kesildi. Aslında biliyorum. Sinan Çetin'in polis katili oğlunu hiç hapse sokmadan denetimli serbestlikle bıraktılar. Bakalım Kadri Gürsel'e hangi muamele? Kanunen 1 sn. bile tutamazlar. Ama keyfiyet işin içine girerse bilemem." ifadelerini kullandı.