Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesi Efe köyünde bir gece yarısı evlerinin avlusundan kaçırılan Hacer Metin'den 9 gündür haber alınamıyor. Liseyi bitiren ve üniversite tercih aşamasında olan genç kızın iletişim fakültesi okumak istediği öğrenildi. Ailesi kızlarını kaçıranlarda şikayetçi oldu. Kaçıranların yakınlarının yerini bildiğini iddia eden aile, bulunamamasına anlam veremediklerini ifade ederek, güvenlik güçlerine sitem etti.

17 yaşındaki Hacer Metin, 5 Temmuz 2015 günü gece yarısı evlerinin dış avlusuna çıktığında kimliği belirsiz kişiler tarafından zorla taksiye bindirilerek kaçırıldı. Evde bulunan küçük kız kardeşi, ablasının bağırma sesleri üzerine camide olan annesine haber vermeye gitti. Döndüklerinde ise ablasını kaçıranlar kayıplara karıştı. Aile hemen jandarmaya haber verdi. Genç kızın terlikleri, eşarbı ve telefonu ise evin 20 metre uzağında bulundu.

Anne Emine Metin, kızının hayallerinin, geleceğinin yıkıldığını söyledi. Adeta dünyasının karardığını belirten Metin, "Ben kızımı okutacaktım, üniversiteden çok iyi puan aldı. Tercih dahi yaptırmadılar. İletişim fakültesi okumak istiyordu. Kızımın hayatından endişe ediyorum, 9 gün geçtiği halde hala bulunamadı. Buna anlam veremiyorum. Bütün yetkililere sesleniyorum, ne olur kızımı bulun." dedi.

Bütün aile fertleri olarak 9 gündür perişan olduklarını belirten baba Ali Metin de kızını kaçıranların kimler olduğunun bilindiğini söyledi. Metin, kaçıran şahsın babası ve amcasının yerlerini bildiği halde, kanunlardaki boşluklardan faydalanarak ısrarla jandarmaya bilmediklerini söylediklerini kaydetti. Metin, kızının hayatından endişe ettiğini dile getirdi. Kolluk kuvvetlerinin araştırmalarını sürdürdüğünü ancak en ufak bir ipucu bulunamadığını ifade eden acılı baba, "Kızım, Şuhut'ta liseyi yeni bitirip üniversite tercih aşamasındaydı. Dayısıyla hangi bölümleri okuyacağını konuşuyordu. Kızımın üniversite okumak hayali vardı. Hatta hangi bölümleri okumak istediğini bana söylemişti. Ancak hiçbir tercih yapamadan kızım canice kaçırıldı." diye konuştu. Metin, ailecek psikolojilerinin bozulduğunu, eşinin üzüntüsünden rahatsızlandığını, küçük kızını da şehir dışındaki akrabalarının yanına gönderdiklerini anlattı. CİHAN