Avukatlar mahkeme salonuna sığmadı

İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek duruşma fiziki yetersizliklerden dolayı yaklaşık 3 saat geç başladı. Duruşma salonunun yetersiz olması nedeniyle dava, daha büyük bir salona taşındı. Ancak bu salon da avukatların yoğun katılımı nedeniyle yetersiz kaldı. Avukatlar, "Savunma susmadı, susmayacak", "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.

Tutuklu avukat Epözdemir davaya katılamadı

Geçen ay tutuklanan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir'in avukatları, müvekkillerinin davaya SEGBİS üzerinden bağlanması talebinde bulundu. Mahkeme, bu talebi reddetti. Epözdemir'in avukatı Baran Doğan, müvekkilinin savunma hakkı kapsamında davaya katılması gerektiğini belirtti.

Kaboğlu: Dava Anayasa'ya aykırı

İstanbul Barosu Başkanı Anayasa Profesörü İbrahim Ö. Kaboğlu, mahkemede verdiği beyanda davanın Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladı. Kaboğlu, Anayasa'nın 152. maddesine dayanarak mahkemeden Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını talep etti. Baroların demokratik ve özerk yapılar olduğunu vurgulayan Kaboğlu, hukukun üstünlüğünü savunmanın baroların asli görevi olduğunu belirtti.

Turgut Kazan: "Savunma özgürlüğü tehdit altında"

Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan da mahkemede söz alarak, bu davanın tüm avukatları ve hukuk sistemini tehdit eden bir girişim olduğunu söyledi. Kazan, baronun bu şekilde yargılanmasının meslektaşların güvenceli çalışma hakkını kaybetmesine yol açacağını belirtti.

Dava süreci nasıl başladı?

Süreç, İstanbul Barosu'nun Suriye'de öldürülen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'le ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımı üzerine başlatılan soruşturmaya dayanıyor. İstanbul Barosu, gazetecilerin öldürülmesiyle ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunmuş ve gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etmişti. Bu açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baro başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlattı.