The Sun on Sunday gazetesine konuşan Johnson, hayatta kalması için kendisine "litrelerce oksijen" verildiğini açıkladı.
Johnson, hayatını kurtardıklarını vurguladığı Londra'daki St Thomas Hastanesi'nin "harika" doktorlarına teşekkür etti.
‘DOKTORLAR İŞLERİN KÖTÜYE GİTMESİ DURUMUNDA TÜM HAZIRLIKLARI YAPMIŞTI’
"Zor ve tuhaf bir andı. Bunu inkar etmeyeceğim. Doktorlar, 'Stalin'in ölümü' tipi bir senaryoyla karşı karşıyaydı ve buna ilişkin bir strateji geliştirmişlerdi" diyen Johnson, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok iyi bir durumda değildim. Acil durum planları yapıldığının farkındaydım. Doktorlar işlerin kötü gitmesi halinde nelerin yapılması gerektiğine dair tüm hazırlıkları tamamlamışlardı.”
‘ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM’
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre Johnson koronavirüs testinin pozitif çıkması sonrası başta durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamadığını, hastaneye de gitmek istemediğini söyledi.
Johnson daha sonraki aşamalarda bir ara öleceğini düşündüğünü, iyileştikten sonra ise çok daha fazla acı çeken kişiler olduğu için kendisini şanslı hissettiğini belirtti.
NE OLMUŞTU?
55 yaşındaki İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 27 Mart'ta koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıklamış, Johnson, 5 Nisan'da hastaneye kaldırıldıktan bir süre sonra yoğun bakıma alınmıştı. 9 Nisan'da yoğun bakımdan çıkan Johnson, 12 Nisan'da da taburcu olmuştu. 29 Nisan'da Johnson ve nişanlısı Carrie Symonds'ın bir erkek çocukları dünyaya gelmişti. Çift çocuklarına Wilfred Lawrie Nicholas adını verdi. Wilfred, Boris Johnson'ın; Lawrie ise Carrie Symonds'ın dedesinin adı. Boris Johnson'ın yoğun bakımda hayatını kurtaran doktorların adları ise Nicholas Price ve Nicholas Hart'tı. Johnson-Symonds çifti çocuklarına verdikleri adla iki doktoru unutmayacaklarının bir göstergesi olarak görülüyor.