Başkan Biden Pazar gecesi Emmanuel Macron'u telefonla arayarak, göreve gelmesinden bu yana ilk kez resmen ABD Başkanı olarak Fransız Cumhurbaşkanı ile görüştü.
İki lider Joe Biden'ın seçilmesinden hemen sonra, 10 Kasım'da telefonla görüşerek ortak dosyaları belirlemişlerdi. Elysee diplomatları, "son derece dostane bir havada geçen görüşmenin İngilizce yapıldığını ve 1 saat sürdüğünü" belirtti.
Elysee Sarayı'ndan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, "İki lider görüşmede, Covid 19 ile mücadelede, küresel sağlık için, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) çerçevesinde, özellikle yoksul ülkeleri destekleme çabasıyla birlikte hareket etme ortak kararlılıklarını teyit ettiler. İki başkan ayrıca, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'na geri dönmesinin "uluslararası toplumun COP26'ya göre taahhütlerini somut bir şekilde yerine getirebilmesi için yeni bir eylem aşaması açmasını umduklarını belirtti’’ ifadeleri yer aldı.
Elysee Sarayı görüşmede, Beyaz Saray'ın açıklamasında yer almayan İran konusunun da ele alındığını vurguladı. Açıklamada, "Emmanuel Macron ve Joe Biden, Yakın ve Orta Doğu, Lübnan'daki durum, özellikle İran'ın nükleer meselesinde barış için birlikte hareket etme arzularını teyit ettiler. Özellikle Çin, Orta Doğu, Rusya ve Sahara bölgesi olmak üzere, ortak dış politika öncelikleri üzerinde, birlikte çalışma konusunda anlaştılar. Bütün bu konularda, iki cumhurbaşkanı önümüzdeki haftalarda çok yakın temas halinde olmayı kabul ettiler" denildi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, Joe Biden'in Emmanuel Macron'a "En eski müttefiki olan Fransa ile ikili bağları güçlendirme arzusunu ve aynı zamanda NATO müttefikliği ve Avrupa Birliği ile ortaklığı üzerinden transatlantik ilişkiyi geliştirme arzusu içinde olduğunu söylediği bilgisi yer aldı.
Türkiye'ye atıf yapılmadı
Biden yönetiminin Türkiye konusunda nasıl bir politika izleyeceği en çok merak edilen konuların başında geliyor. Pazar gecesi gerçekleşen ve 1 saati bulan telefon görüşmesinden sonra yapılan açıklamalarda "Türkiye ve Doğu Akdeniz" konusuna atıfta bulunulmaması dikkat çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, özellikle Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konularında Türkiye'ye engel çıkarmayan Trump yönetiminin ardından, bu üç dosyada Biden'ın farklı bir çizgi izlemesini umuyor. Fransız bir aileden gelen ve iyi derecede Fransızca bilen Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile daha yakın bir çalışma yakalamayı arzulayan Fransa, özellikle NATO çerçevesinde Türkiye konusunda yakınlaşmak için Biden yönetiminden destek arıyor.
Blinken de, Senato'daki onay oturumunda yaptığı açıklamalar sırasında, "Türkiye'ye S400'ler konusunda daha ağır yaptırımlar getirilmesi" konusuna sıcak baktıklarını dile getirmesi bu umudu artırdı. Ancak bu gelişmeler, taraflardan yapılan açıklamalara yansımadı.
"AB'den ilk muhatap Merkel değil Macron"
Fransız medyası, Biden'ın AB içinden Almanya Başbakanı Angela Merkel'i değil, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u aramasının önemine dikkat çekerek, "Biden'ın AB'deki ilk muhatabı Fransız Cumhurbaşkanı" yorumunu yaptı.
Göreve gelir gelmez Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu arayan Biden, Cumartesi günü de Brexit ile kesin bir şekilde İngiltere'yi AB'den ayıran Başbakan Boris Johnson ile telefonda görüştü.
Biden'ın aradığı üçüncü liderin Macron olması, "Merkel'in kasım ayında görevinin sona erecek olması nedeniyle AB içinde Fransa'nın öne çıktığı" yorumlarının yapılmasına yol açtı.
Opinion gazetesi, "Pazar akşamı telefonda, Fransız ve Amerikan cumhurbaşkanları uluslararası konularda geniş bir ufuk turu yaptı. Fransız devlet başkanı, yeni Beyaz Saray kiracısıyla tanışan ilk Avrupa Birliği lideri oldu" dedi.
LCI Televizyonu da, "Biden gerçekten yakın dost mu?" adlı tartışma programında, Biden'ın Merkel'den önce Macron'u aramasının önemli olduğu, ancak bunun "Biden'ın tümüyle Trump öncesi politikalara döneceği şeklinde yorumlanmasının da fazla iyimser" olduğuna dikkat çekti.
ABD ve Fransa'nın ayrıştığı dosyalar
Biden ve Macron her ne kadar "pek çok dosyada büyük bir uzlaşma olduğunu tespit ettik" açıklaması yapsa da, ABD ve AB arasındaki gümrük duvarları ve ticaret anlaşması, Airbus-Boeing rekabeti, GAFA şirketlerinin Avrupa'da vergilendirilmesi, Çin ile ilişkiler, İran'la nükleer anlaşma gibi pek çok önemli konuda derin görüş ayrılıkları da var.