Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Türkiye'de siyasetin Alevi-Sünni ayrımı üzerinden icra edildiğini söyledi. Doğan, "Sayın Cumhurbaşkanı büyük toplulukların bulunduğu meydanlarda Kemal Bey'i ve Aleviliği yuhalattı. Alevilere karşı büyük bir antipati besliyor mu onu bilemiyorum." dedi.
İzzettin Doğan, Alevilerin şiddet ve terör grupları ile ilişkilendirilmesine tepki gösterdi. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) bu konuda değerlendirmelerde bulunan Doğan, Alevilerin hiçbir zaman şiddetin içinde olmadığını söyledi. Doğan, "Bin yıldır Anadolu'da bir Alevi-Sünni çatışmasına tanık olunmamıştır. Aleviliğin İslam anlayışında cebir ve şiddet yoktur. Kin ve nefret yoktur. Mevlana çok iyi özetliyor bunu: 'Nerede savaş varsa ben orada yokum, nerede barış varsa ben oradayım' diyor. Hacı Bektaşi Veli de aynı şeyi, Yunus Emre'de aynı şeyi görürsünüz. Savaşa hatta ihtilafa karşıdır. Gönül kırmak Alevilikte en büyük günahlardan birisidir." diye konuştu.
"Bir gönle girmek Alevilerin İslam anlayışında cihat kavramı ile de yakından ilgilidir." diyen Doğan, "Cihat Alevi İslam'da gönül fethetmektir. Tanrı aşkına kelle kesmek değildir. Vehhabi anlayışta ki maalesef Türkiye'de de Sünni anlayışa bu girmeye başladı. Alevilerin bu anlayışı nedeniyle Anadolu'da Alevi-Sünni çatışması gerçekleştirilememiştir." şeklinde konuştu.
Türkiye'de siyasetin Alevi-Sünni ayrımı üzerine dayandırıldığını vurgulayan Doğan, "Sayın Cumhurbaşkanı büyük toplulukların bulunduğu meydanlarda Kemal Bey'i ve Aleviliği yuhalattı. Alevilere karşı büyük bir antipati besliyor mu onu bilemiyorum. Gerek Cumhurbaşkanı'nın gerek Başbakanın Alevilerle ilgili 'şunu yapacağız bunu yapacağız' demesi, hem inandırıcı değil seçimden seçime hem de yakıştırmıyorum. Bir ülkeyi yöneten insanlar vatandaşlarına karşı daha saygılı olmalılar. Bir sözü halkın önünde verdimleri zaman onun gereğini yapmalıdırlar." ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar sadece müfredata Alevilik ile ilgili bilgilerin alındığını anlatan Doğan, şunları söyledi: "Onun dışında bugüne kadar vermiş oldukları sözler hiçbir şekilde yerine getirilmediğini gibi mümkün olduğu kadar Alevi-Sünni ayrışmasını sağlayacak bir yaklaşımı benimsiyorlar. AK Parti olarak bunu benimsemeye çalışıyorlar. Devleti Alevilerden tamamen soyutluyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, bu iktidarı icra eden ekibin iktidarı önemsemediklerini sanmıyorum. Şartlar ne olursa olsun, iktidarı biz idare etmeliyiz düşüncesinin hakim olduğu bir siyasi kadro olarak görüyorum. Bu iktidarda kalmak için verilmesi gereken tavizler varsa o tavizleri vereceklerini zannederim. Çünkü aksi onların sonunu daha hızlı getirebilir."
CİHAN