"Hermes" isminin antik Yunan ticaret tanrısından geldiğini ve herkese ait olduğunu kaydeden 51 yaşındaki Nar, "Hermes, Zeus veya Noel Baba insanlığın kültürel mirasına ait. Toplumsal hafızamıza kazınan bu isimleri hiçbir şirket tekeline almamalı." dedi.
Nar için bütün sıkıntılar, Aralık 2021'de kitabevinin adını ticari marka olarak tescil ettirmek için başvuruda bulunmasıyla başladı.
Hermes’in Türkiye temsilciliği dava açtı
Hermes’in Türkiye temsilciliği, ayrıca Nar’ın ticari ve çevrimiçi faaliyetlerinde "Hermes" adını kullanmasını da yasaklamaya çalıştı.
Fransız şirketi avukatları aracılığıyla mahkemeye sunduğu şikayet başvurusunda farklı sektörlerde yer almalarına rağmen iki marka arasındaki "benzerliğe ve karıştırılma riskine" dikkat çekti.
İkinci duruşma 27 Mart'ta
Sahaf Nar öylece oturup kendisi için en iyi kararı beklemek yerine, markanın Paris'teki genel merkezinin dikkatini çekmek amacıyla, davasını bir sosyal medya kampanyası aracılığıyla kamuoyunda tartışmaya açmaya karar verdi.
Nar'a sosyal medyadan gelen destek ise gecikmedi.
Nar, "Hermes adında bir ayakkabı ya da tekstil mağazası açsaydım anlaşılırdı ama alanlarımız çok farklı." diyerek haklılığını savundu.
"Uluslararası bir şirketin kültürel bir öğeye el koyması adil değil"
Aynı zamanda Türkiye ikinci el kitapçılar derneğinin başkanı olan Nar, isim değişikliğinin işi açısından bir felaket olacağını ve kendisine önemli maddi zararlar vereceğini belirterek, "Çoğu insan beni gerçek ismimle değil, Sahaf Hermes olarak tanıyor." dedi.
Mitolojide geçen Yunan tanrısı Hermes’in, antik Yunanın kontrolü altındayken Smyrna adını verdikleri İzmir'in tarihiyle de yakından ilişkili olduğunu savunan Nar, "Uluslararası bir şirketin kültürel bir öğeye el koyması adil değil." dedi.