Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ege Şubesi'nin düzenlediği panelde buluşan inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin temsilcileri, İzmir'in Türkiye'nin ikinci büyük iş merkezi olmayı hakettiğini söyledi. İşadamları, "İzmir'in zamanı geldi. Bu kente inanıyor ve yeni yatırımlar için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." mesajı verdi.
İzmir'in 2030 vizyonunun tartışıldığı panelin açılışında konuşan TÜGİAD Ege Şubesi Başkanı Hüseyin Canpolat, paneli, "İzmir'i 2030'da nasıl görmek isteriz?" sorusundan yola çıkarak, şehrin gelişimiyle ilgili sıkıntıları ve çözümlerini masaya yatırmak, birleştirici olmak, tarafları organize etmek amacıyla düzenlediklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Fuar İzmir, hükümet tarafından yapılan İzmir-İstanbul otoyolu, Kemalpaşa Lojistik Merkezi ve Çandarlı Limanı gibi yatırımlarla şehrin büyümesinin kaçınılmaz olacağını belirten Canpolat, "Burada hepimize önemli görevler düşüyor. Bu panelden elde edeceğimiz sonuçların, bundan sonraki faaliyetlere ışık tutmasını istiyoruz." dedi.
Panele katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise şehirler 750 bini geçtikten sonra nüfusun azaltılması için çözümler bulunması ve yeni cazibe merkezleri oluşturulması gerektiğini söyledi. En çok yatırım yaptıkları alanın ulaşım olduğunu belirten Kocaoğlu, "10 yılda ulaşıma yaptığımız yatırım tutarı 3,5 milyar lirayı buldu. Kentiçi ulaşımı rahatlatacak projelerimiz devam ediyor." dedi. İzmir'in 1970'lerden 2005 yılına kadar büyüme hızının düşük olduğunu, bunun şehri olumsuz etkilediğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti: "İzmir'in bu yıllar arasında, tarih boyunca gösterdiği büyüme trendinin altına düşmesi doğasına, bu kentin yarattığı ruha, bu kentte yaşayan insanların duruşuna aykırı. Biz bunun sıkıntılarını yaşadık ama 2004-2005 yıllarından itibaren İzmir üzerindeki tozu atmaya başladı, yatırımlar hızlandı. Yatırımcılarımız, bazı projelerin geciktiğini söylüyorlar. Evet, hem hükümetin hem de büyükşehirin projeleri gecikiyor. Son dönemde çok yasa çıkarıldı, bürokrasi daha da arttı, bürokratlar da karar veremez duruma geldi. Arkanda güç varsa kimse bir şey sormuyor ama arkanda güç yoksa fitil fitil burnundan geliyor. Bürokrasiyi kaldırmanın yolu, belediye başkanının inisiyatif kullanması değildir. Bürokrasiyi yasa kaldırır. Yasa açık, net, herkesin anlayacağı şekilde olur. Öbür türlü maalesef ve maalesef bürokrasi koridorlarında işkence çekiyoruz. Mevzuatta değişim şart ama konsensüsle yapılması lazım. Bizim diğer ülkelerden daha fazla koşmaya ihtiyacımız var. Yapmak istediğim bütün projeleri yapabilecek dış finansman bulma gücüne sahibim ancak bürokrasi bitince ihaleye çıkabiliyorum."
'YENİ KENT MERKEZİNDE SORUNLAR ÇÖZÜLECEK'
Yeni şehir merkezinde arsa satın almak isteyen ancak sıkıntı yaşayan işadamlarının konuyla ilgili sorularına da cevap veren Kocaoğlu, "Beş bin dönüme yakın bir yerde plan yapmak, bunun uygulama planlarını yapmak kolay değil. İtirazlar, menfaat çatışmaları olacak ama bu alanın büyük kısmı halledildi. Uygulama planları da olacak." dedi. Şehir dönüşümü çalışmalarına da değinen Kocaoğlu, 14 bölgedeki 45 bin hektar alanda sağlıksız, yolu olmayan, okul imkanı sınırlı gecekondu bölgeleri bulunduğuna dikkat çekerek, "Altı bölgede çalışıyoruz. Uzlaşma için çabalıyoruz. Uzundere'de 280 konutun ihalesine çıkacak duruma geldik. Bunun bir örneği daha Türkiye'de yok." ifadelerini kullandı. CİHAN