Sözcü'nün haberine göre; Dünyanın en fazla noktasına uçmakla övünen ve geçtiğimiz günlerde filosuna 300’üncü uçağını katan THY, yıllardır Ege Bölgesi işadamlarının taleplerine kulak tıkıyor. İzmir’den yurtdışına doğrudan uçuş isteyen işadamları, Ege’nin siyasi duruşu nedeniyle cezalandırıldığını ve bu nedenle uçuş konulmadığını düşünüyor.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EİB) bünyesinde yaklaşık 8 bin kayıtlı ihracatçı firma bulunuyor. Firma temsilcileri yurtdışı seyahatlerinin çoğunu İstanbul aktarmalı yapmak zorunda. Çünkü THY’nin İzmir’den Avrupa’nın önde gelen ticaret ve finans kentlerine uçuşu bulunmuyor. Aktarmalı uçuşlar nedeniyle işadamları ciddi zaman ve maliyet artışı yaşıyor.
SADECE YAZ DÖNEMİNDE ETKİLİ OLUYOR
THY ise Ege’den gelen talepleri ‘kârlılık’ bahanesiyle reddediyor. Gelirinin yarısından fazlasını aktarmalı uçuşlardan sağladığını söyleyen THY yetkilileri, İzmir-İstanbul uçuşlarındaki aktarmalı yolculardan vazgeçmek istemiyor. THY, sadece yaz döneminde turizm nedeniyle İzmir’den yurtdışında birkaç noktaya doğrudan hat açıyor.
İZMİR, İSTANBUL’U DA RAHATLATIR
Sözcü’ye konuşan Egeli işadamları ise yenilenen İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın günün çoğu vakti boş olduğunu ve atıl kaldığını belirtiyor. İzmir’e uçuş konulması durumunda İstanbul’daki hava trafiğinin de bir nebze olsun rahatlayacağına dikkat çeken işadamları, uçakların havada bekleme ve park sırası nedeniyle yaşananzaman kaybının da önüne geçileceğini kaydediyor. İzmir’in İstanbul’dan sonra ikinci ‘hub’ olabileceğini aktaran işadamları, doğrudan uçuş olması durumunda sadece İzmir’in değil, Aydın, Manisa ve Denizli gibi sanayisi gelişmiş diğer Ege şehirlerinin de burayı kullanacağını vurguluyor.
Kârlılık ikinci planda olmalı
Doğrudan uçuşların kendileri açısından hayati bir konu olduğunu ifade eden Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, şu ana kadar kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirtti. İzmir’e diğer şehirlerden Anadolu Jet uçuşlarının kombin yapılabileceğini dile getiren Kızılgüneşler, şöyle konuştu:
“THY uçtuğu her noktada kâr etmiyor ki. THY’nin ülke ekonomisi için başka bir önemi var. Bölgelere getirdiği ekonomik katkısı da önemli. Şu anda Afrika’daki ücra yerlere veya diğer bölgelere THY bu kârlılıklarla mı uçuyor? Hayır. Ama sonuçta orada Türkiye’nin markasını tanıtıyor. O uçuşlarda zarar bile etse ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Bunu yapmaya başlamamız lazım. Sun Express örneği var İzmir’de. Her geçen yıl kârlılığını artırarak devam ediyor. Demek ki adamlar bazı işlerini doğru yapıyor. THY bugüne kadar bunu denemedi bile. Frankfurt ve Paris ile bu operasyon başlayabilir. Kademeli geçilebilir ama denemek lazım.”
Uçuşlar ihracatımızı olumlu yönde etkiler
Özellikle İtalya’nın Ege Bölgesi için çok önemli olduğunu söyleyen EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Roma, Milano, Londra, Paris, Frankfurt ve Münih gibi belli başlı 5-6 noktaya günlük karşılıklı sefer konulmasının ihracatı olumlu etkileyeceğini vurguladı.
Ünlütürk, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün İstanbul’dan Avrupa’nın birçok kentine günde birkaç uçuş var. Dolayısıyla bir firma ile görüşmek isteyen Avrupalı müşteri, sabah gelip akşam gidiyor. Hiç gün kaybı olmadan işini tamamlayabiliyor. Ama programına bir İzmirli firma eklerse mutlaka İzmir’e aktarma yapıp gidecek ve bir gün kalmak zorunda kalacak. Aynı gün içinde işini bitirme ihtimali sıfıra yakın. Bu yüzden İstanbul’da öncelikli ticaret yapmaya eğilimi oluyor. Halbuki aynı gün içinde İzmir’e gelebilse buraya yönelecek. Daha fazla işadamı heyeti gelip gidebilecek. Biz de EİB olarak bu uçuşları destekleriz.”