İzmir Kent Konseyi 12. Olağan Genel Kurulu başladı. Mevcut Başkan Güman Kızıltan'ın yeniden aday olmadığı seçim, Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Jale Pasinli ve Çağrı Gruşçu arasında geçecek. İsmet İnönü Sanat Merkezi'ndeki genel kurula, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
Açılışta konuşan İzmir Kent Konseyi Başkanı Kızıltan, konseyin Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulduğunu ve desteklendiğini belirterek, "Kent konseyleri taze kuruluşlardır. Toplumun henüz tam olarak özümsemediği, tam olarak anlayamadığı, zaman zaman konuşulan, bilinen bilinmeyen fikirlerin söylendiği kurumlardır. Binayı yaparken en önemli şey temeldir. Kent Konseyi'nin ilk başkanı Aziz Kocaoğlu'dur. Ondan sonra aldığım bu görev, benim için onurdur. Kent Konseyi, belediyenin verdiği ödeneklerle yaşadı. Bizim talep ettiğimiz her arzumuzu yerine getiren bir belediye başkanımızın, bizim ufkumuzu ve önümüzü açmasıyla bugünlere geldik. Her şeyimiz, Büyükşehir'in verdiği olanaklarla olmuştur. Kent Konseyi de ona layık çalışması gereken bir kurumdur." dedi.
KOCAOĞLU: KENTLER SADECE SİYASİLERLE YÖNETİLEMİYOR
Başkan Kocaoğlu ise konseylerin işlevi ve önemine dikkat çekerek, "Dünyada artık sadece siyasilerin seçilmesiyle, görev almasıyla ülkeler, kentler yönetilemiyor. Mutlaka sürekli etkileşim, sürekli haberleşme, diyalog ve uzlaşı gerekiyor. Bir projenin, sorunun tespitinden fikrin oluşmasına, oradan tartışılıp bir sonuca varılmasına ve bunun bir fikir projesi haline gelmesine, sonra da bu projenin ilgili kurum tarafından gerçekleştirilmesine ve bunun her aşamasında sivil toplumun, kent konseyi vasıtasıyla hem izleyici hem de kontrolcü olmasında yarar var. Katılımcı yönetim, yani yönetişim ve katılımcı demokrasiyi konuşuyoruz." dedi. Ülkenin içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Kocaoğlu, şunları söyledi: "Biz çok zor bir coğrafyada, ulu önderimizin çizdiği, 'Yurtta barış, dünyada barış' dış politika kuralıyla bugünlere geldik. Bundan biraz saptığınızda, etrafınızdaki problemli ülkelerin problem bataklığına sürükleniyorsunuz. Bizim barışı tesis etmemiz gerekiyor. Bugün isterseniz adına Kürt vatandaşlarımızla yaşanan dramı söyleyeyim, isterseniz terörü söyleyeyim, bunun tek bir ilacı var, barış. İzmir birlikte yaşamasını, birlikte üretmesini, paylaşmasını bilen bir kent. Bu kentin gelenek göreneklerinde bu var. Barışı bizler kuracağız. Barışı, 78 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kuracak. Hepimiz katkı koyacağız. Birbirimizi sevip sayıp ülkede barışı tesis etmemiz gerekiyor. Barış olmadan ne turizm gelir, ne fuar gelir, ne diğer sektörlerde büyümeler olur. Barışa su, ekmek kadar ihtiyacımız var. İzmir Kent Konseyi'nin, projelerin yanında ülkemizde barışa katkı sunmasını diliyorum."
TASLAK GERGİNLİĞİ
Taslak gündemde oy verme işleminin 20 dakika olarak görülmesine ve kurulun saat 15.00'e kadar devamına itiraz edildi. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine yollanan mesajda, kurulun saat 09.00-17.00 arasında yapılacağı iddia edildi. Başkanlık divanının oylama usulüne karışması üzerine, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden itiraz geldi. Salondan, "Böyle demokrasi olmaz" sesleri yükseldi. Seçim divanı oluşmadan, dışarıda kayıtların kapatıldığı iddia edildi. Divan başkanının diğer itirazları oylamak istemesi üzerine yine salon karıştı. İtirazlar üzerine divan kurulu yerine, seçim kurulu yerini aldı. Salondan ayrılan Kocaoğlu, bir süre geri döndü. Gerginlik sonucu açık gizli oy oylaması yapıldı. 54 kişi gizli oy isterken açık oy isteyenlerin sayısı 50'de kaldı. Bunun üzerine pusula hazırlanıp salona getirilmesi için ara verildi. CİHAN