İzmir merkezli yerel gazetelerden, Turkuvaz Medya Grubu'na bağlı Yeni Asır'a, 10-15 kişilik bir grup saldırdı. Gazetenin girişindeki turnikeleri geçerek içeri girmek isteyen gruba, özel güvenlik görevlileri izin vermedi. Slogan atan saldırgan grup, plastik şişelere doldurdukları kırmızı boyaları etrafa sıktı, ellerindeki yumurtaları da etrafa attı. Gazete çalışanları, polise haber vererek yardım istedi. Arbededen sonra gazete binasına giremeyen saldırgan grup, ellerinde bulunan gazeteleri yırtarak binadan uzaklaştı. Kısa sürede bölgeye çok sayıda Çevik Kuvvet ve diğer polis ekipleri sevk edildi. Saldırıyla ilgili inceleme başlatıldı. Saldırganların kimliklerinin tespit edilmesi için gazete binasındaki güvenlik kameralarının kayıtlarının incelemeye alındığı öğrenildi.
İGC: HER ZAMAN ELEŞTİRİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YANAYIZ
Öte yandan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu, dün İzmir'de yapılan barış yürüyüşünde konuşan DİSK Temsilcisi Memiş Sarı'nın Yeni Asır, Sabah ve Yeni Şafak gazetelerini protesto etmeye çağıran sözleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle: "Ankara'da meydana gelen ve 100'e yakın vatandaşımızın yaşamını yitirdiği terör saldırısı hepimizi derinden üzmüştür. Bu süreçte yaptığımız açıklamalarla terörün ve şiddetin her türlüsünün karşısında olduğumuzu, teröre karşı barışı savunduğumuzu, toplumu ayrıştırıcı değil, birleştirici politikalar yürütülmesi gerektiğini vurguladık. Birlik beraberlik çağrısı yaptık. İGC olarak, her zaman eleştiri ve ifade özgürlüğünün yanındayız. Her bireyin, yanlış gördüğü konularda eleştiri hakkı olduğuna inanıyoruz. DİSK Temsilcisi Sayın Memiş Sarı, dün yapılan yürüyüşte Yeni Asır ve Sabah başta olmak üzere bazı gazetelerin yayın politikasını eleştirmiştir. Sayın Memiş Sarı'nın, gazetelerin yayın politikasını eleştirme hakkı elbette vardır ancak dünkü eleştirisinin yeri, zamanı ve yapılış şekli yanlıştır. Derin bir acı içinde, duygusallıkla yapıldığına inandığımız eleştirilerin, gazetelerin yayın politikasını değil de gazetenin çalışanlarını hedef gösterme olasılığı vardır. Basın emekçisi gazetecilerin hedef gösterilme tehlikesine karşı herkesi daha dikkatli bir dil kullanmaya çağırıyoruz. İGC olarak, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik her türlü tehdide karşı gazetecilerin yanında yer alacağımızın bilinmesini, kanaat önderlerinin ayrıştırıcı değil, bütünleştirici bir dil kullanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Öte yandan toplumsal bütünlüğün sürdürülmesi konusunda, mesleki etik değerlerden taviz verilmemesi için medyanın da gerekli hassasiyeti göstererek ötekileştirici değil, birleştirici bir dil kullanması gerektiğine olan inancımızı koruyoruz." CİHAN