Ülkede etkili olan sağanak yağışın ardından gelen sel felaketi kentlerdeki plansızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Yıllardır yürüttüğü rantçı ve doğa düşmanı politikasıyla yaşanan ekolojik felaketlere zemin hazırlayan iktidar ise sorumluluk almadı. Kentlerdeki aşırı yağışın ardından debisi yükselen dereler taştı, köprüler ve yollar çöktü, evler ve işyerleri de sular altında kaldı.
Dere yatağı eksiklikleri, altyapı sorunları, ormanlık alanların yetersizliğine kadar birçok soruna dikkat çeken Mühendis Dersim Gül, “Geliyorum diyen doğa olaylarının afete dönüşmesini bekleyen ve afetler ardından ‘yardım’ şovları yapan bir anlayışla ülke yönetilmez. Doğa olaylarının afete dönüşmesinin engellenebilmesi için akıl, bilim ve tekniğe göre bir politika yürütülmeli” dedi.
KÖY SULAR ALTINDA
Karadeniz Bölgesi'nde sağanak yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Bölgedeki 15 ilde su baskınları yaşandı. Ordu’da devam eden şiddetli yağışlar günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Kent merkezindeki derelerin debisinin yükselmesiyle şehirde kırmızı alarm verildi. Yağış nedeniyle kent merkezinden geçen Civil Deresi’nin istinat duvarlarında çökmeler yaşandı.
Ordu'nun Fatsa ilçesinde sel sularına kapılan 1 kişi kayboldu. Bartın da ise Bartın Irmağı ve bölgedeki derelerde taşma meydana geldi. Kentte birçok yerleşim yeri sular altında kaldı. Sel sonrası Bartın'da bulunan Kirazlıköprü Barajı taşma tehlikesi geçirdi. Giresun'da ise etkili olan şiddetli yağışların ardından Üçtepe beldesindeki bir su fabrikasının depo bölümünün zemininde çökme meydana geldi.
Fabrikada çalışan bir işçi ile kurulan sesli iletişim dün kesildi. Kentteki Piraziz ilçesinde de şiddetli yağış sonucu taşan dereyle bazı fındık bahçeleri zarara uğradı. Zonguldak’ta da ise benzer süreç yaşandı. Sel suları evlere, işyerlerine zarar verirken Çaycuma ilçesinde sele kapılıp kaybolan 58 yaşındaki Hüseyin Topçuoğlu'nun cansız bedeni balçığa saplanmış halde bulundu.
Düzce’de ise Melen çayı taştı. Meydana gelen selin boyutu, suların çekilmesiyle gün yüzüne çıktı. Sel sularının asfaltı söktüğü ve bir aracı yuttuğu belirlendi. Kentteki Efteni Gölü Havzası'ndaki taşkınla da araziler sular altında kaldı. İçmeler Köyü de adeta sulara gömüldü.
İKTİDAR SINIFTA KALDI
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri Dersim Gül, BirGün’e şunları söyledi: “Yıllar içinde yaşanan felaketlerden ders alınmadı. AKP döneminde vahşice yapılan HES’ler bölgedeki akarsuların doğal akış rejimine büyük bir darbe vurdu. Ranta dayalı plansız yapılaşma ve doğanın binlerce yıl içerisinde oluşmuş doğal yapısını birkaç yandaşın rantı için bozmak temel sorunlardan birisi.
Son yıllarda yapılan köprülerin ve yolların mühendislik hesaplarına dayanmadığı da açık. Taşkın debisi altında kalan bu yapılar her yağış ardından ya ağır zarar görüyor ya da yıkılıp gidiyor. Dere ıslahı adı altında yapılan uygulamaların büyük çoğunluğu yağışların sele dönüşmesini sağlıyor. İhmaller zinciri ve afet yönetimi anlayışındaki sakatlık da sellerin afete dönüşmesine zemin hazırlıyor.
Devletin kurumları tarafından yapılan risk tespitleri ve azaltıcı önlemler yine ranta dayalı yapılaşma ve imar anlayışı nedeniyle dikkate alınmıyor.” TMMOB Peyzaj Mimarları Odası’ndan yapılan açıklamada ise "Çarpık kentleşmeden ve dere yataklarındaki yapılaşmadan vazgeçilmeli. Orman alanları yapılaşmaya açılmamalı" denildi.