Donald Trump 8 Ağustos’ta Florida’daki evi Mar-a-Lago’da Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yapılan aramanın ardından, belgelerin incelenmesi konusunda bilirkişi atanması talebinde bulunmuştu.
Ancak Adalet Bakanlığı bunun ulusal güvenliğe zarar vereceği gerekçesiyle, gönderdiği başvuruda yargıçtan bu talebi reddetmesini istedi.
Bakanlık yargıca bu konuyla ilgili gönderdiği başvuru belgesinde gizli belgelerle ilgili devam eden soruşturma süreci ve aşamalarına ilişkin ilk kez bu kadar ayrıntılı bilgi paylaştı.
İlk kez bu kadar ayrıntı verildi
54 sayfalık belgede yer verilen soruşturma kronolojisinden, federal yetkililerin geçen yıldan bu yaz başına kadar Mar-a-Lago’da bulunan gizli belgeleri Trump’ın ekibinden geri almaya çalıştıkları; ancak eski başkanın ekibinin süreci geciktirdiği ve federal yetkililere konutta başka gizli belge olmadığını söylemelerine rağmen yapılan FBI aramasında gizli belgelerin ele geçirildiği anlaşılıyor.
Adalet Bakanlığı’nın yargıca gönderdiği belgeye göre, ABD’de resmi devlet belgelerinin muhafaza edildiği Ulusal Arşiv İdaresi, geçen yıl Trump’ın ekibiyle Florida’daki evde tutulan belgelerin iadesini müzakere etti ve süreç içinde konuttan 15 kutu belge geri alındı.
Yapılan incelemede bu belgeler arasında gizli belgelerin de olduğu anlaşılınca konunun FBI’a bildirilmesi ihtiyacı doğdu.
Ulusal Arşiv İdaresi yetkilileri usul gereği konuyu FBI’a bildirmeden önce Trump’ın ekibiyle yeniden irtibata geçti ancak ekipten somut bir yanıt gelmedi.
FBI da bunun üzerine kayıtları inceledikten sonra soruşturma açtı ve Trump’ın ekibine büyük jüri celbi gönderildi.
Adalet Bakanlığı’nın başvuru belgesinde anlatılan soruşturma aşamalarına göre, Trump’ın hukuk ekibi ancak Haziran ayında yetkililerle Mar-a-Lago’da buluşmayı kabul ederek bir parti gizli belge daha teslim etti. Trump’ın ekibi federal yetkililere konutta "titizlikle bir arama" yaptıklarını ancak başka gizli belge olmadığını yazılı olarak beyan etti.
FBI yetkililerinin depo odasındaki kutuları açmasına ve içine bakmasına izin verilmedi. Belgede “Hükümete başka hiçbir gizli belgenin kalmadığını doğrulama fırsatı verilmemiştir” ifadesi kullanıldı.
"Federal soruşturmanın engellenmesi" öne çıktı
Ancak FBI, Trump’ın ekibinin başka gizli belge olmadığına ilişkin yazılı ve yeminli beyanına rağmen, Mar-a-Lago’da başka devlet kayıtlarının saklandığı ya da depo odasından çıkarıldığını ve muhtemelen de hükümetin soruşturmasını engellemeye yönelik adımların atıldığını gösteren delil topladı. FBI bunun üzerine arama emri çıkardı.
8 Ağustos’ta Trump’ın Florida’daki evinde yapılan aramada hem depo odasında hem de Trump’ın ofisinde başka gizli belgeler bulundu. Bu belgelerin bazıları masasının çekmecelerinde pasaportlarıyla birlikteydi.
Belgede, “FBI’ın eski Başkan’ın avukatı ve diğer temsilcilerinin haftalar içinde gerçekleştirme imkanına sahip olduğu 'titiz' aramada bulunabilecek belgelerin iki katını saatler içinde ele geçirmiş olması, temsilcilerin 3 Haziran’da yaptıkları beyana ve konuyla ilgili işbirliği boyutuna ilişkin soru işareti uyandırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Adalet Bakanlığı’nın başvuru belgesini inceleyen hukuk uzmanlarına göre yaşanan süreç, “adaletin ya da federal soruşturmanın engellenmesi çabalarına” işaret ediyor.
İlk kez fotoğraf paylaşıldı
Adalet Bakanlığı soruşturma kapsamında ele geçirilen gizli belgelerin bir kısmına ait bir fotoğraf da paylaştı.
Fotoğrafta bazıları “ÇOK GİZLİ”, bazıları da “GİZLİ” olarak işaretli belgelerin kapakta yer alan sayfaları görülüyor.
Fotoğrafta belgelerin hemen yanında da aralarında TIME dergisi kapağının da olduğu altın sarısı çerçeveli fotoğraflarla dolu bir kutu olduğu dikkat çekiyor.
Trump neden tüm kayıtları teslim etmediğine ilişkin gerekçe sunmadı
Adalet Bakanlığı’nın dün gece geç saatlerde yargıca yaptığı başvurunun amacı Trump’ın avukatlarının FBI aramasında ele geçirilen belgelerin incelenmesi için özel uzman atanması talebine itiraz edilmesiydi.
Hafta başında belgelerin gözden geçirilmesi sürecini tamamladığını ve avukat-müvekkil gizliliğine tabi olabilecek sınırlı sayıda belge tespit ettiğini belirten Adalet Bakanlığı ise özel uzman atanmasının gereksiz olduğunu ve Mar-a-Lago’dan alınan başkanlık belgelerinin Trump’a ait olmadığını vurguladı.
Trump ise neden tüm kayıtları teslim etmediğine ilişkin bir gerekçe sunmadı. Eski ABD Başkanı daha önce yaptığı açıklamada belgelerin tamamı üzerindeki gizliliği kaldırdığını belirtmişti.
Ancak Adalet Bakanlığı’nın dün geceki başvuru belgesinde bu iddia yalanlandı. Belgede, “Belgeler verilirken ne avukat ne de temsilci eski başkanın belgeler üzerindeki gizliliği kaldırdığını iddia etti” denildi.
Sosyal medyada yaptığı açıklamada FBI aramasının yasadışı olduğunu savunan Trump soruşturmayı cadı avı olarak niteliyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan American University’den hukuk uzmanı Kim Wehle eski başkanın ciddi bir hukuki tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Wehle, “Şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla meşru bir gerekçe sunmuş değil. 18 aydır bilgileri geri vermesi istendi ama reddetti” dedi.