İşte Cemil Tokpınar'ın TR724.com'da kaleme aldığı yazı...
Namaz kılan kardeşlerimize şöyle bir soru yöneltelim:
İlk namazlarınızdan mı daha çok lezzet alıyordunuz, yoksa şimdiki namazlarınızdan mı?
İlk namazlarınız mı daha huşulu, daha titiz, daha özenli, daha kaliteliydi şimdiki namazlarınız mı?
Sanırım neredeyse herkes ilk namazlarının daha zevkli, coşkulu ve kaliteli olduğunu, ama giderek monotonlaştığını ve sıradanlaştığını söyleyecektir.
Oysa namazı en mükemmel bir şekilde kılan ve bize öğreten Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve onun izinden giden salih kimseler için tam tersi geçerlidir. Zaman geçtikçe ilim ve marifetleri, derinlik ve terakkileri artmakta olduğu için namazdaki başarı ve kaliteleri de giderek ziyadeleşmektedir.
Peki, bizler daha güzel ve kaliteli namazlar kılmak için ne yapabiliriz?
Bunun için birçok yol ve yöntem bulabiliriz. Bugün bunlar içinde namazlardaki ülfet ve sıradanlığı, dikkat ve şuura dönüştürecek bir usulden, “yeni sure ve ayet grupları ezberlemekten” bahsedeceğiz.
Maalesef Kur’an’ı okumak, anlamak ve ezberlemek şeklindeki gayretlerimiz çok yetersiz. Oysa namazın önemli bir bölümü olan kıraat, Kur’an’dan ezberimiz ne kadar çok ve anlaşılır ise o kadar güzel ve zevkli olur.
Kur’an’dan ezberi Fatiha, Kevser ve İhlâs surelerinden ibaret olan bir kimse, elbette ki her gün bunları okurken sıkılacaktır. Hatta ömür boyu Elemtera’dan Nâs’a kadar on sureyi sürekli tekrar eden bir kimsede bir bıkkınlık olacaktır.
Bir kimse en sevdiği yemeği her gün yese nasıl ki ağız, dil ve sair maddî duyguları ondan bıkar, yıllarca aynı sureleri okuyan kimselerde de böylesi bir usanç ve monotonluk meydana gelebilir. Bu usancı ortadan kaldıracak ve namazlara yeni bir heyecan ve dirilik kazandıracak iki yöntem vardır:
Ezberimizdeki surelerin tefsir ve meallerini okuyarak mana zenginliği kazanmak,
Yeni sure ve ayet gruplarını anlamlarıyla ezberleyip namazda okumak.
Ne yazık ki, namaz sevgisi ve duyarlılığı fazla olmazsa, Kur’an hafızı bile olunsa namazlar çok hızlı ve kısa surelerle kılınabiliyor. Hafız olup da kıldığı namazı Kur’an sofrasının enfes gıdaları olan rengârenk surelerle süslememek, büyük bir kayıptır. Adeta sahip olduğu muhteşem hazineden hiç istifade etmemek gibidir.
Hâlbuki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve sahabe efendilerimiz (r.a.) namaz kılarken sadece kısa surelerle yetinmez, Kur’an’ın her yerinden uzun uzun okurlar ve büyük bir lezzet alırlardı.
“Farklı sureler okumak istiyoruz, ama ezberimizde fazla sure yok” diyenler olabilir. Çünkü ülkemizde okullarda, camilerdeki yaz kurslarında kısa sureler ezberletilir, birçok kimse çocukken ezberlediği birkaç sureyle yetinir, daha sonra ezber faaliyetine veda eder.
Acaba çevrenizde fırsat buldukça Kur’an’dan yeni yeni sureler ve ayet grupları ezberleyen kimseler var mıdır? Fazla olduğunu sanmıyorum.
Çocukluğumuzdan beri sure ezberlemek zor ve sıkıcı zannedilir. Oysa geçmiş asırlarda dört, yedi veya on yaşındayken Kur’an’ın tamamını ezberleyenler olduğu gibi, günümüzde de yedi veya on yaşında Kur’an hafızı olan çocuklar bulunmaktadır.
Kur’an’ın tümünü bile ezberlemek mümkün iken bazı surelerini ezberlemek neden mümkün olmasın?
Biz burada en az ve en kolay miktarı vereceğiz. Dileyen artırabilir.
Hemen herkes haftada Kur’an’dan bir satır ezberleyebilir. Meselâ, “Fezkürûnî ezkürkum veşkürûlî velâ tekfürûn” (Bakara Suresi: 152) cümlesini bir haftada ezberlemek mümkün.
“Ne bir haftası, şimdi ezberlerim” dediğinizi duyar gibiyim. Olsun, bir çırpıda ezberlenecek bu bir satırı biz bir haftada ezberlenecek gibi kabul edip bir hesap yapacağız.
Bu cümle hem bir satırdır, hem de bir ayettir. “Beni zikredin, ben de sizi anayım, bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin” şeklindeki anlamı ise kitap kadar geniştir.
Haftada bir satır ezberleyen yılda 52 satır, yani tam 3,5 sayfa ezberlemiş olur. Bu gayretini 50 yıl sürdüren kimse tam 173 sayfayı ezberlemeye muvaffak olur. Az şey mi?
Eğer bir kimse haftada 3-4 satır ezberlemeyi alışkanlık haline getirirse, 50 yılda hafız olabilir.
Tabii haftada bir satır ezberlemeyi çok gören kimse ayda bir satır ezberlese bile 50 yılda en az 40 sayfaya ulaşır.
Acaba ezber faaliyetini çocuklukta bırakıp Kur’an’dan hiç ezberlemeyen bir kimse için 40 sayfa ezberlemek bile büyük bir kazanç değil midir?
Türkiye’de her gün yaklaşık 600 kişi vefat etmekte ve fani dünyayı terk edip ebedî âleme adım atmaktadır.
Acaba kaç tanesinin hafızasında Kur’an’dan 40 sayfa vardır? Dinî bir eğitim almayan veya dinî bir vazifesi olmayanlardan kaç kişi Kur’an’dan 40 sayfa ezberler? İyi ama bu Kur’an sadece din eğitimi alanların veya dinî vazifesi olanların kitabı mıdır? Hepimizin kitabı değil mi?
Ayda Kur’an’dan bir satır ezberleyen bir kimse ömründe 40 sayfayı ezberlemiş olursa bakın ne olur?
Hiç değilse, Yasin, Fetih, Rahman, Tebareke ve Amme cüzünün tamamını ezberlemiş olur. Bunlar da toplam, 41 tane sure eder. Acaba herkesin ezberinde 41 sure olsa güzel olmaz mı?
Yeni ezberlediğiniz sure ve ayet gruplarını önce sünnet namazlarında, sonra da farz namazlarda okuyun.
Böylece namazda huşu ve hassasiyet adına üç şey kazanacaksınız:
Yeni ezberlediğiniz için hızlı okuyamazsınız. Çünkü hızlı okusanız yanılırsınız. Yavaş okuduğunuz için de hızlı namazdan kurtulur, yavaş namaz kılarsınız.
Yavaş okuduğunuz için kısa da olsa manasını düşünmüş ve lezzet almış olursunuz.
Unutmayın ki, namazda okumaktan en çok zevk aldığımız sure, yeni ezberlediğimiz suredir. Böylece yeni bir şey başarmanın lezzeti, mutluluğu namazımıza sirayet edecektir.
Ne dersiniz? İlimler hazinesi olan Kur’an’dan hissemizi artırmak, namazlarımızı canlandırmak, lezzet almak için bir öğrenci heyecanıyla Kur’an’dan yeni ezberler yapmaya değmez mi?
Çok değil, günde veya haftada veya ayda sadece bir satır ezberleyeceksiniz.
Bence yarın değil, hemen bugün başlayalım.
İşi kolaylaştırmak için en çok dinlediğiniz aşirlerden ve surelerden başlayabilirsiniz.
Haydi Bismilah!