Guantanamo'da geçirdiği 14 yıl boyunca ne resmen suçlandı ne de mahkum edildi. Şimdi 50 yaşında olan Moritanyalı Slahi en sonunda serbest bırakıldı. Ancak çalınan yıllarının bedeli hiçbir zaman ödenmedi. Slahi'nin hikayesi kısa bir süre önce beyaz perdeye bile taşındı. Suçu, Afganistan'daki bir terörist eğitim kampında yer almak ve El Kaide lideri Usame bin Ladin'in uydu telefonundan bir telefon görüşmesine cevap vermekti. Avukatı Nancy Hollander'ın, bunların bir aklanma gerekçesi olmadığını söylese de suçlamak için de yeterli olmadığının altını çiziyor.
Hollander'a göre Guantanamo, ABD'nin "hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyen bir ülke olduğunu" gösteriyor ve bu "korkunç" bir durum. Ve bu durum yalnızca yıllardır herhangi bir suçlama olmadan tutuklu bulunan ve yıllardır serbest bırakılmayı bekleyen 13 tutuklu için değil, aynı zamanda 20 yıldır yargılanmayı bekleyen ve 11 Eylül saldırılarının şüpheli failleri olan "ebedi mahkumlar" için de geçerli.
Hukuk sistematik olarak askıya alındı
"Bush yönetimi, ABD hukuk sisteminin kurallarına takılmamak için bir denizaşırı hapishane kurdu" diyen Eviatar, Af Örgütü için hazırladığı ve tutukluların herhangi bir suçlama olmadan süresiz gözaltında tutulduğunu, mahkumlara ise işkence edildiğini belgeleyen raporunda, Guantanamo'daki kapsamlı insan hakları ihlallerini kınamıştı.
Bunu destekleyecek kamuya açık bir kanıt bulunmasa da Eviatar, ABD Senatosu İstihbarat Komitesi'nin soruşturması da dahil olmak üzere, yapılan çeşitli soruşturmaların Guantanamo'daki onlarca insana işkence yapıldığını kanıtladığını savunuyor.
ABD Donanması'nın Guantanamo Körfezi'ndeki üssü 100 yılı aşkın süredir varlığını sürdürüyor. Ocak 2002'de, yani 11 Eylül saldırılarından birkaç ay sonra, bu üsse kötü şöhretli bir esir kampı eklendi. El Kaide ajanı olduğu iddia edilen Abdurrahim El-Nashiri'yi mahkemede savunan Anthony Natale, Guantanamo ile ilgili hayal kırıklığını şu sözlerle dile getiriyor: "Bu ülkeyi herkes için özgür ve adil bir ülke yapan her şeyin terk edilmiş olmasından utanç duyuyoruz."
Basına sansür ve katı gizlilik
DW, haftalarca süren güvenlik kontrollerinin ardından, belirlenen tarihten çok kısa bir süre için ziyaret izni alabildi. Varmadan önce bazı temel kurallara uyulacağına ilişkin imzalanan form, Guantanamo'da gazetecileri bekleyenleri gözler önüne seriyor: hareket özgürlüğü yok ve hepsinden önemlisi basın özgürlüğü yok. Burada hapishaneyi dışarıdan bile görmemize izin verilmedi ve içeriden gelen tüm bilgiler çok katı gizliliğe tabi tutulmakta. Bu, mahkumların avukatları için oldukça sinir bozucu bir durum.
Önceki planlar
Guantanamo'yu kapatmaya yönelik ilk planlar George W. Bush yönetiminin son dönemlerinde gündeme gelmişti. Halefi Barack Obama birkaç kez kampı kapatacağına söz verdi. Ancak kısa süre sonra Kongre'deki çoğunluğunu Cumhuriyetçiler'e kaptırdı. Cumhuriyetçiler de karşı hamle olarak "Guantanamo'da bulunmuş birinin, yargılanma ve tıbbi gerekçeler dahil herhangi bir gerekçeyle ABD'ye ayak basamayacağına” ilişkin bir yasa tasarısı sundular. Avukat Nancy Hollander, bununla birlikte mahkumların ABD'ye naklinin yasal olarak imkansız hale geldiğini söylüyor.
Söylemler ve eylemler
Guantanamo politikasındaki son değişme sinyali yeni Başkan Joe Biden döneminde geldi. Biden, sözcüsü aracılığıyla görev süresi zarfında kampı kapatmayı planladığını açıkladı. Ancak ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, konuyu ele almak için yakın zamanda bir araya geldiğinde, toplantıda Biden yönetiminden tek bir isim yoktu. Nancy Hollander'a göre bu, şimdiye kadar verdiği sözleri eyleme geçirmeyen mevcut hükümetin önceliğinin ne olduğunu ortaya koyuyor.
Delilsiz tutukluluk
Uluslararası Af Örgütü'nden Daphne Eviatar, gelecek konusunda iyimser olduğunu belirterek "Fakat (mahkumların) sayıları azaldıkça bunun ne kadar mantıksız ve ne kadar saçma bir şey olduğu ortaya çıkacak" diyor.
Malum ahlaki gerekçelerin yanı sıra, kampın kapatılması için gayet açık bir argüman da var: Guantanamo'daki bir mahkum, ABD vergi mükelleflerine yılda 13 milyon dolara mal oluyor. Tüm Guantanamo tutuklularının derhal serbest bırakılması çağrısında bulunan Nancy Hollander'a göre bu mahkumları ABD'de tutuklu bulundurmak daha ucuz ancak yasal engeller bir yana bu da sorunun çözümü değil:
"İnsanları 20 yıl boyunca hiçbir suçlama olmadan tutamayız. Ancak ABD, onları suçlamak için yeterli delil olmasa da bir şekilde tehlikeli oldukları kanısında."
Guantanamo'nun geleceğinin ne olacağına ilişkin soruyu artık rasyonel argümanlarla cevaplamak mümkün değil. Kampın geleceği, ABD'deki birçok konu gibi siyasi çekişmelerin yaşandığı bir alana dönüşürken, "ebedi mahkumlar" bu çekişmelerin gölgesinde 20 yıldır yargılanmayı bekliyor.