Müfettişin ön raporundaki iddiaları görüşen Kurul, hakimlerin savunmasını dahi almadan söz konusu kararı verdi. Karara muhalefet şerhi yazan 2 üye, açığa alınma kararının  ağır bir hukuk ihlal olacağını kaydetti. Hakimler, haklarındaki soruşturma tamamlanana kadar görevlerini yapamayacak.

İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimi İslam Çiçek, tutuklu bir polisin redd-i hakim talebini değerlendirmeyip Asliye Ceza Mahkemesi’ni işaret etmişti. Bunun üzerine İstanbul 29. Asliye Ceza Hakimi Metin Özçelik talebi kabul edip  nöbetçi asliye ceza hakimini geçici sulh ceza hakimi olarak görevlendirmişti. 32. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Başer, dosyayı inceleyip Karaca ile polislerin tahliyesine karar verdi. Tahliye İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu tarafından engelenirken bir müdahale de hükümet kontrolündeki HSYK’dan geldi.

HSYK 2. Dairesi, geçtiğimiz cuma akşamı gelen tahliye kararı sonrası dün olağanüstü toplandı. Daire, tahliye kararı sonrası 3. Daire tarafından verilen izin üzerine görevlendirilen müfettiş Ömer Kara’nın ön raporunu görüştü. Polis avukatlarının, sulh ceza hakimlerinin reddi talebini kabul eden Hakim Metin Özçelik ve tahliye taleplerini karara bağlayan Hakim Mustafa Başer’in haklarındaki soruşturma sonuçlanana kadar tedbiren açığa alınmasına karar verdi.     

Daire, açığa alma kararını verirken hakimlerin savunmasını dahi almayarak büyük bir hukuksuzluğa imza attı. Karara, 2 üyenin muhalefet ettiği öğrenildi. Açığa almaya karşı çıkan bu üyeler, tahliye kararında bir hukuka aykırılık varsa dahi bunun itiraz yoluyla düzeltilmesinin mümkün olduğunu belirtti. 2 üye hakimlerin açığa alınmasının ağır bir hukuk ihlali olacağını kaydetti.

17 ve 25 Aralık yolsuzluk savcıları hakkındaki soruşturmayı da yürüten müfettiş Ömer Kara’nın ihraç talebiyle hazırladığı raporda ise iktidar yandaşı medyadaki  haberler delil olarak gösterildi. Hakimlerin savunmasını almadan 2 günde rapor hazırlayan müfettiş raporunda ‘tahliye kararı veren hakimin bir gün gibi kısa bir sürede itiraz dilekçelerini incelemesinin mümkün olmadığını’ savundu.

Tahliye kararı veren hakimlerin İstanbul Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri iddia edilen raporda, hiçbir delil sunulmadan hakimlere suçlamalar yöneltildi. Mahkeme kararı olmamasına rağmen ‘Fethullah Gülen örgüt yapılanması’ ifadesini kullanan müfettiş, 2 hakimin bu örgütle hareket ettiklerine dair basın ve yayın organlarıda yer alan haberleri delil olarak sundu.

HSYK 2. Dairesi’nin toplantısı sürerken açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “HSYK’nın toplantısı geç kalmış bir toplantıdır.” ifadelerini kullandı. Yargıya baskı yapılmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan’ın, yargıya baskı niteliğindeki sözlerinin üzerinden 3 dakika geçtikten sonra HSYK’nın açığa alma kararını açıklaması dikkat çekti. Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından kararı veren 2. Daire’nin başkanı Mehmet Yılmaz ise karara ilişkin, “Hiçbir kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Bu mahkemelerin bu kararları verme yetkisi yok. Kamuoyundan özür diliyorum. Araya hafta sonu girmesi nedeniyle kararımız gecikti.” dedi.

Usulsüz dinlemelere ilişkin Şanlıurfa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinden Hakim Habil Kahraman da açığa alınan isimler arasında yer aldı. Kahraman’ın, nöbetçi hakim olarak görevli olduğu gün, tutuklu 3 istihbaratçı polisi tahliye ettiği öğrenildi.

Açığa alma kararını veren 2. Daire’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı 2 üye bulunuyor. Daire üyelerinden Muharrem Özkaya Erdoğan’ın avukatı ve AKP milletvekili adayı Ali Özkaya’nın ağabeyi. Diğer üye Hayriye Şirin Ünsel ise 2007 yılında AKP Pendik Teşkilatı kurucu üyesi ve milletvekili aday adayı olmuştu.

Zaman