Sözcü'de yer alan habere göre, Kalkınma Bakanlığı, TÜİK'in Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları üzerinden 2011 ile 2016 yılları arasında istihdamın yapısında yaşanan değişimi hesapladı. Buna göre 2011 yılında istihdamın içinde olan, yani bir iş yapan ya da bir işte çalışan sayısı 23 milyon 266 bin kişiydi. O tarihte istihdamdaki kişilerin yüzde 61.7'si, yani 14 milyon 355 bin kişi ücretli ve yevmiyeli, yüzde 19.4'ü yani 4 milyon 514 bin kişi kendi hesabına çalışan esnaf, yüzde 5.2'si yani 1 milyon 210 bin kişi de işveren olarak istihdam içinde yer alıyordu.
Ücretsiz aile işcisi arttı
Ayrıca istihdamda görünenlerden yüzde 13.7'si yani 3 milyon 187 bin kişi de ücretsiz aile işçisi olarak bakkal, kasap, manav ya da tarımsal alanda aileye ait kendi işyerinde çalışıyordu. 2011'de işsizlik oranı yüzde 9.1 işsiz sayısı da 2 milyon 328 bindi. 2016 yılına gelindiğinde ise istihdamın içindeki işverenlerin oranı yüzde 5.2'den yüzde 4.6'ya, kendi hesabına çalışan esnaf ve benzeri kişilerin oranı da yüzde 19.4'ten yüzde 16.7'ye geriledi. Patron ve esnaf sayısı azalınca doğal olarak ücretsiz aile işçilerinin oranı da azaldı, yüzde 13.7'den yüzde 11.2'ye düştü. 2011 ile 2016 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde istihdamın içinde payını yükselten tek kesim ücretli veya yevmiyeli çalışan işçiler oldu.
Hani işsizlik düşecekti?
TÜİK'in aynı verileri üzerinden yapılan hesaplamalara göre, eğer 2011 yılındaki istihdam dengesi daha da bozulmasa ve istihdam içindeki işçi-esnaf-işveren oranları aynı kalmış olsaydı bugün yaklaşık 735 bin ilave esnaf dükkanında çalışıyor olacaktı. Aynı şekilde işveren sayısı 2016 yılında 1 milyon 251 bin değil 1 milyon 415 bin olacak, yaklaşık 164 bin ilave işveren işsizlere iş sağlıyor olacaktı. Ayrıca bugün işsizler ordusunda görünen ya da başkasının yanında çalışan yaklaşık 680 bin kişi aile işçisi olarak eşinin, babasının ya da annesinin işlettiği dükkan ya da fabrikada çalışıyor olacaktı. Sonuçta ücretli ve yevmiyeli çalışan yaklaşık 1.6 milyon kişi iş talep eden değil iş sağlayan tarafta yer alacak, işsizlik düşecekti.
5 yıllık dönemde dükkanını, fabrikasını ya da aileye ait işyerini kaybeden esnaf, işveren ve ücretsiz aile işçileri ya işsizler ordusuna katıldı ya da işçi oldu. İstihdam sağlayan esnaf ve işverenler istihdam sağlama özelliklerini kaybettikleri gibi üstüne bir de iş arayanlar kervanına katılınca işsizlik daha da coştu. İstihdamın yapısındaki bu değişimin sonunda işsizlik oranı yüzde 9.1'den yüzde 10.9'a, işsiz sayısı 2.3 milyondan 3.3 milyona yükseldi.