BBP ve SP, siyasi partilerin devlet yardımından yararlanması için milletvekili genel seçimlerinde yüzde 3’lük oy alma şartı aranmasının seçim hakkını ihlal ettiği gerekçesi ile AYM bireysel başvuruda bulundu. Yüzde 3’lük barajın altında kalarak devlet yardımından faydalanamayan başvurucuların iddialarının doğrudan yasama işlemine değil yasama işleminin uygulanması mahiyetindeki örtülü işleme karşı olduğunu kaydeden AYM, başvurucuların mağdurluk statülerinin bulunduğuna vurgu yaptı.
AYM’nın gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı: “Başvurucular 2011 yılından yapılan 24. dönem ve 2015 yılında yapılan 25. ve 26. dönem milletvekili genel seçimlerinde yüzde 3’lük sınırı aşamamışlardır. Bu sınır siyasi partilerin parlamentoda temsil edilme barajı olan yüzde 10’luk oranın çok altında bir orandır. Seçimlerde parlamentoda temsil edilmek için yeterli oy oranına ulaşamayan siyasi partiler de devlet yardımından yararlanabilmektedir. Bu sebeple sadece yüzde 10’luk barajı geçebilen siyasi partilerin devlet yardımından yararlandırılması gibi bir durumdan söz etmek mümkün değildir.
SİYASİ PARTİLERİN TEK KAYNAĞI DOĞRUDAN YAPILAN DEVLET YARDIMI DEĞİLDİR
Siyasi partilerin tek kaynağı doğrudan yapılan devlet yardımı değildir. Bunun dışından 2820 sayılı kanunun 61. maddesinde siyasi partilerin diğer gelir kaynakları da belirtilmiştir. Maddede belirtilen gelir kaynaklarından ‘parti mal varlığından elde edilecek gelirler’ dışındaki kaynaklardan elde edilen gelirlerin hiçbir surette vergi, resim ve harca tabi olmayacağı kabul edilmiştir.”
Anayasa'nın 67. maddesinin ihlaline ilişkin şikayetlerin kabul edilebilir olduğuna karar veren AYM, güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edilmediğine oy birliği ile karar verdi.
CİHAN/AHMET ŞİNOFOROĞLU