İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 28 Mart 2007 tarihinde giderek müracaatta bulunan Hüseyin Kamış, amcası İlhan Kamış'ın bir gündür eve gelmediğini, Tahsin Çolak adlı bir emlakçıyla görüşmek üzere arabasıyla gittiğini, cep telefonuyla kendisine ulaştıklarında tedirgin bir şekilde konuşarak, "Polise gitmeyin" uyarısında bulunduğunu, bunun üzerine durumdan şüphelendiklerini ve amcasının kaçırılmış olabileceğini bildirdi. Savcılığın talimatı üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Bürosu Ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Borsacı İlhan Kamış'ın banka hesaplarını araştıran ekipler, Kamış'ın İsviçre'deki hesabından 500 bin ABD doların Bahreyn'de bir bankaya buradan da Fındıkzade'de bulunan Timur Albaş adına kayıtlı bir banka şubesine 27 Mart 2007 tarihinde transfer edildiğini belirledi. Bu tespitin ardından söz konusu banka ile görüşen ekipler, işadamının öldürülmesini önlemek için paranın bloke edilmemesini ve işlemlerin normal bir şekilde yürütülmesini istedi. Bu sırada ekipler Timur Albaş'ın Fındıkzade'de "Papağan" adlı kuruyemişçi dükkânı işlettiğini belirleyerek Albaş'ı yakın takibe aldı. Polisin takibinde olan Albaş, bankaya gelerek 500 bin ABD doları parayı çekti ve arkadaşlarıyla bölüştü. 29 Mart 2007 tarihinde yine Timur Ablaş adına 3 milyon ABD dolarının İlhan Kamış'ın İsviçre'deki hesabından aynı şekilde Bahreyn üzerinden transfer edildi. Takipte, Albaş'ın arkadaşlarıyla olan telefon konuşmaları izlendi. Bu sırada, 3 milyon ABD doları paranın hesabına geçtiğini öğrenen Albaş, parayı çekmek için bankaya gitti. Parayı çekeceği sırada da yakalanarak gözaltına alındı. Operasyondan diğer arkadaşlarının haberi olmaması için polis kıyafeti giydirilen Timur Ablaş, bankadan bir anda çıkarıldı. Ardından Albaş'ın arkadaşlarına parayı aldığını söylemesi istendi ve buluşma yeri ayarlandı. Küçükçekmece Kayabaşı Köyü girişinde bulunan benzin istasyonundaki buluşmaya minibüsle gelen Tahsin Çolak, Mahir Çolak, Turgay Tekel, Yusuf Aktaş yakalanarak gözaltına alındı. Bu kişilerin gösterdikleri Kayabaşı Köyü'ndeki eve gerçekleştirilen operasyonda, işadamı İlhan Kamış kurtarılırken başında silahlarıyla duran Mehmet Kelleci ile Ömer Şahintürk yakalandı. Kaçırıldığı sırada zanlılarla boğuşan işadamı İlhan Kamış, omzu çıktığı için hastaneye götürülerek tedavi edildi. Emniyet Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulanan zanlıların ifadeleri doğrultusunda, olaya karıştıkları belirlenen Mehmet Nail Özer, Cenabi Şimşek, Mesut Çolak, Ömer Cittir Fadıl Aytaç, Şişli ve Fatih'de yakalandı. Sorgulamaları yapılan zanlılardan Mehmet Nail Özer'in kaçırılan işadamı İlhan Kamış'ın arkadaşı olduğu ve kaçırılma olayının öncesinde Kamış'tan 400 bin dolar borç istediği, vermemesi üzerine de arkadaşlarına kaçırtmaya karar verdiği ileri sürüldü. Mehmet Nail Özer'in kaçırılma olayından dolayı payına düşen ilk para olan 20 bin Avro'yu Brezilya'da bulunan eşine havale ettiği belirlendi. Fidyecilerin İlhan Kamış'ı zaman zaman evde çıkartarak servis minibüsünün içinde tuttukları belirlendi. Soruşturmada kaçırma olayını şu şekilde gerçekleştiği ortaya çıktı: "Mehmet Nail Çolak arkadaşı İlhan Kamış'ın boğazda 4,5 milyon ABD dolarlık yalısını satmaya çalıştığını arkadaşlarına anlattı. Ardından yapılan plan gereği zanlılardan emlakçı Tahsin Çolak işadamını telefonla arayarak Arapların yalıya talip olduğunu söyledi. Kuzey Iraklı iki arap bulunarak yalı gezdirildi ve yaklaşık bir hafta pazarlıklar yapıldı. Güvenin sağlanmasıyla, Arapların yalıyı alacaklarını ve Küçükçekmece'de kendisini beklediklerini söyleyerek işadamı Kayışbaşı Köyü'ndeki eve çağrıldı. Eve gelen İlhan Kamış, fidyeciler tarafından etkisiz hale getirildi ve İsviçre'deki hesabından para transferi yapması sağlandı".