Nepal’in başkenti Katmandu’da önceki hafta meydana gelen 7,8’lik deprem İstanbul için deprem tahminlerini tetikledi. Profesör Doktor Naci Görür ise yaptığı açıklamalarla 'deprem' etkisi oluturacak cinsten. Marmara depreminin ardından Türkiye meğer hiçbir şey yapmamış. Naci Görür 'Millet zannediyor ki Türkiye’de deprem araştırmaları yapılıyor, hayır yok öyle bir şey' diyerek sarsıcı gerçekleri anlattı.
Geçtiğimiz yıl eylül ayında ‘Üniversiteler bilimden uzaklaştırıldı, deprem konusunda resmi organlar bizden fikir dahi almıyor” diyerek İTÜ Maden Fakültesi’ndeki görevinden emekliye ayrılan Prof. Dr. Naci Görür, 15 yıl boyunca Marmara denizinde yürütülen deprem araştırmalarının da başındaki isimdi. Naci Görür Birgün Gazetesi'nden Ömür Şahin Keyif'e verdiği röportajda İstanbul'u bekleyen felaketi resmetti.
İşte açıklamalarından önemli bölümler;
İSTANBUL DEPREMİ : 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE OLACAK VE...
1999’dan bu yana bilim insanları olarak bizler, tehlikenin boyutunu, verebileceği hasarı, bu hasarı minimize etmek için ne yapılması gerektiğini, hatta depremin oluşabileceği zamanı dahi verdik. Marmara bölgesi en az 7,2 büyüklüğünde bir deprem bekliyor. Bu deprem belki Adalar’ın güneyindeki fayda olur, belki Adalar ile Orta Marmara çukurluğu, Marmara Ereğlisi’nin güneyindeki o hat üzerinde olabilir. 7,2 deprem meydana geldiği takdirde İstanbul çok şiddetli şekilde etkilenebilir. Çünkü İstanbul, yapı stokunun yüzde 60’ı mühendislik hizmeti görmemiş, deprem güvenliği olmadığı resmi ağızlarca söylenen bir kent. Bunun dışında yolları, altyapısı son derece gelişigüzel. İstanbul’un çok ciddi şekilde etkilenmesi üzerine de çalışmalar yapıldı zamanında; gerçi Boğaziçi Üniversitesi kayıp sayısını azaltıyor, bir ara 10 bin 15 binlere kadar indiler ama ben onun siyasi nedenlerden olduğunu düşünüyorum. 1999’dan sonra 30 sene içinde (eksi, artı 15) bir deprem beklendiği söylendi ve bu hâlâ geçerli.
İSTANBUL HAZIR MI?
17 Ağustos’tan sonra belki çok şey yapıldı. Ancak İstanbul depreme tamamen hazır hale getirildi mi derseniz, tabii ki hayır. Bu hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmez, bazı şeyler yapılıyor da ama bu yapılanlar nicel olarak yeterli değil. Resmi binalar, okullar, hastaneler güçlendirildi. Tamamı bitti mi? Hayır. İstanbul’da 1 milyon 600 bin bina var. Yüzde 60’ına çürük derseniz, yaklaşık 900-950 bin bina deprem güvenli değil, demiş olursunuz. Bu binaları bugünkü kentsel dönüşüm mantığıyla (lüks binalar yaparak) zaten güçlendirmeniz mümkün değil. Ne zaman ne de para yeter…
İSTANBUL'DA DEPREM OLDUĞU TAKDİRDE...
Biz boş arsaları, yeşil alanları yıkıp AVM’ler, binalar yapıyoruz… Belediyelerimiz sağolsun, o amaçla çalışıyor… Hani toplanma sahaları? Peki hani acil yollar? Deprem olduğunda senin bulunduğun bölgenin acil kurtarma ekipleri hangileridir, sayıları nedir, nereden geleceklerdir? Diyelim sağ kurtuldun, nereye, kime başvuracaksın, hangi ekmek fırınından ekmek alacaksın? Böyle bir örgütlenme, bilgilendirme yok.
DEPREM ARAŞTIRMALARI YAPILMIYOR
Millet zannediyor ki Türkiye’de deprem araştırmaları yapılıyor, hayır yok öyle bir şey. Zaten yapılması mümkün değil. Siz deprem araştırmalarında birinci derece sorumlu AFAD derseniz, nasıl mümkün olsun? AFAD, Kızılay gibi bir şey. Nitekim kalktılar bir şey yapmaya, parayı gösterip şu üniversitelere deprem araştırması için kaynak veriyoruz dediler, o para da bu işin uzmanı olan olmayan insanlara bölüştürüldü. AFAD yapılan işin kalitesini de ölçemez zaten, öyle bir yapılanması yok.
ARAŞTIRMAYA TEK KURUŞ VERMEDİLER
Bize de tek kuruş vermediler, bir tek Avrupa kaynaklarından yaptık araştırmaları. Bu yaşananlardan dolayı ben akademiyi bıraktım. Allah işlerinizi rast getirsin dedim, o oldu.