İsrail uçaklarının,
Suriye havasahasını geçtiğimiz günlerde ihlal etmesi dünya gündeminin birinci sırasına oturmuştu. Yerli-
yabancı pek çok medya organı, haberi 'flaş' olarak geçerken, Suriye'de ve İsrail'de konuyla ilgili değişik iddialar gündeme geldi. İsrail medyası, savaş uçaklarının Suriye'ye yönelik hareketinin sebebi olarak,
Rusya'nın Suriye
limanlarını kullanmasını ve bölgeye
füze sistemleri yerleştirmesi olduğunu ileri sürdü.
Yediot Ahronot gazetesi, Rusya'nın Ak
deniz'de üs elde etmesinin,
Tel Aviv hükümetini oldukça rahatsız ettiğini bildirdi. Haberde, İsrail istihbaratı birimi MOSSAD'ın, Suriye limanlarında bulunan Rus gemilerini İsrail için doğrudan bir tehdit olarak gördüğü kaydedildi.
Soğuk
Savaş yıllarında Sovyet Rusya bölgesi dışındaki yegane Rus üssü olan
Tartus ise 1991'den beri boş. Rusya, geçen yıl Tartus'da deniz dibi taraması yapmış, Latkya'da liman inşasına başlamıştı. Şam hükümeti henüz haberi doğrulamasa da, ABD ile İsrail, bölgede bir Rus üssünün bulunmasından son derece rahatsız.
Uzmanlar, Rusya'nın Suriye'ye üslenip, Akdeniz'de ABD'nin 6.
Filosu'nun karşısına çıkmasının,
Filistin,
Lübnan, Suriye ve İran'ı içine alan jeopolitik konuma 'dramatik' etkilerinin olacağını belirtiyor. Bununla birlikte, Rusya'nın 900 milyon dolarlık anlaşmayla Suriye'ye 50 Pantsyr hava
savunma sistemi satması, İsrail'de endişeyle karşılanıyor. Rusya'nın Tartus deniz üssünü koruma altına almak amacıyla üsse S-300 füzelerini yerleştirme planları da İsrail'in uykularını kaçırmaya yetiyor. ABD ve İsrail
Dışişleri bakanlıkları, Rusya'nın sıcak denizlerdeki her hareketinden kaygı duyduklarını daha önce dile getirmişlerdi.
ABD-İSRAİL İLE RUSYA-SURİYE TARAFLARI KARŞI KARŞIYA
Şam yönetimi, güçlü ABD-İsrail ikilisine karşı Rusya'yı yanına alma politikasını sürdüreceğe benziyor. Rusya ile mevcut iyi ilişkilerini askeri alanda da derinleştirme yoluna giden Suriye,
Lazkiye ve Tartus limanlarını Rusya'nın kullanımına açarak
Moskova'ya büyük bir jestte bulunmuştu.
Rusya'nın Suriye Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Rus Deniz Kuvvetleri'nin gemilerine
lojistik destek sağlayan Tartus limanında dip derinleştirme çalışmalarına başlandı. Rus Kommersant gazetesine konuşan bir Savunma Bakanlığı'nın yetkilisi, dip derinleştirme çalışmalarının tamamlanmasından sonra Tartus limanının Rusya'nın Akdeniz'deki sürekli deniz üssü olarak kullanılacağını, Kırım'dan aşamalı olarak çekilecek olan
Karadeniz Filosu'nun bazı gemilerinin Tartus'ta üsleneceğini söyledi.
Gazetenin adını açıklamadığı yetkiliye göre Rusya, Tartus deniz üssünü koruma altına almak amacıyla üsse S-300 füzelerini yerleştirecek, böylece Suriye'yi de koruma altına almış olacak.
Stratejistler, Rusya'nın Akdeniz'e yeniden dönmesi halinde Suriye limanlarını kullanacağını güçlü bir ihtimal olarak görüyor. Haberde, İsrail'in Suriye topraklarına yaptığı son saldırının 'asıl' sebebinin, Rusya'nın yerleştirmek istediği S-300 füzeleri olduğu iddia ediliyor. Yorumcular, karşısında güçlü bir Suriye istemeyen İsrail'in, son saldırı ile, hem Şam hem de Moskova yönetimine göz dağı vermeye çalıştığını kaydediyor.
RUSYA, AKDENİZDEKİ MEVZİLERİNİ TEKRAR ELDE ETMEK İSTİYOR
Nükleer silah üretmekle suçladığı İran'ı birinci tehdit olarak gören İsrail, Rus gemilerinin Suriye limanlarını kullanmasını ikinci bir tehdit olarak algılıyor. Rusya ise bölgede 1991 yılından beri ABD'ye kaptırdığı mevzilerini tekrar ele geçirmenin hesapları yapıyor.
Sovyetler Birliği döneminde, Rusya'nın Akdeniz'de güçlü bir filosu bulunuyordu. Bu filo, Suriye'nin Lazkiye Limanı'nda önemli tesislere sahipti. Tesisler bugün Sovyet dönemindeki gibi faal değiller, ama yine de Rusya'nın burada etkisinin hissedildiği biliniyor. Rus ordusuna, burada
bakım ve tedarik amaçlı destek sağlanıyor.
1991 yılında Akdeniz'den çekilen, ancak son yıllarda düzenlenen seferlerle Akdeniz'de tekrar
bayrak göstermeye başlayan Rusya'nın bu adımı, İsrail'i iyice endişelendiriyor. Çünkü Rusya'nın bölgede bulunması ABD ve İsrail çıkarlarına ters gelirken Suriye'nin elini güçlendiriyor.
Öte yandan, İngiltere'nin ardından ABD'nin de Irak'tan çekilme sinyalleri vermesi, İsrail'in bölgede yalnız kalma korkularını da arttırmış durumda. İran'ın yanı sıra Rusya'nın bölgede etkin olmaya çalışması, İsrail'i karanlık bir geleceğin beklediğine dair işaret olarak kabul ediliyor.
Uzmanlar, bütün bunların ışığında, Suriye'nin hava sahasının ihlal edilmesini, İsrail'in gövde gösterisi yapma çabalarından birisi olarak görüyor. Şam yönetiminin de, 'ihlal'e uygun yolla karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu açıklaması, İsrail'in karşısında eskiye nazaran daha güçlü bir Suriye olduğunu gösteriyor.
CİHAN