Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre İsrail'in, Filistinlilere ait Batı Şeria'nın bir bölümünü ve stratejik öneme sahip Ürdün Vadisini ilhak etme planında geri sayım sürerken gerek İsrail içinde gerekse uluslararası toplumda sert tartışmalar yaşanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın "yüzyılın planı" diye nitelendirdiği Ortadoğu "barış planı" çerçevesinde İsrail'in ilhak sürecini 1 Temmuz'da başlatması planlanıyordu.
İlhakın uygulamaya geçirilme şekli ve zamanlaması konusunda Başbakan Benyamin Netanyahu ile koalisyon ortağı ve Savunma Bakanı Benny Gantz arasında görüş ayrılıkları kamuoyuna yansıdı.
"1 Temmuz kutsal tarih değil"
İsrail Savunma Bakanı Gantz, bugün yaptığı ve İsrail basınına yansıyan açıklamalarla İsrail işgali altındaki Batı Şeria'yı ilhak etme adımının ertelenebileceği sinyali verdi. Gantz'ın, partisinin meclis grubunda yaptığı konuşmada "Koronavirüsle ilgisi bulunmayan herşey virüs sonrasına bırakılmalı" dediği belirtildi.
Meclis grubu toplantısı öncesinde ABD Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi ve Başkan Asistanı Avi Berkowitz ve ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman ile bir araya gelen Gantz'ın, 1 Temmuz'un "kutsal bir tarih olmadığını" söylediği bildirildi. Önümüzdeki yıl sonbaharda Başbakanlık görevini üstlenmesi beklenen Gantz'ın, İsrail'de koronavirüs vaka sayısının yeniden yükselişe geçmesine ve ekonomik problemlere dikkat çekerek önceliğin virüsle mücadelede olduğunu belirttiği kaydedildi.
Netanyahu: Gantz'ın söz hakkı yok
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, partisinin meclis grubunda konuşan Başbakan Benyamin Netanyahu, bu açıklamaya tepki göstererek, Gantz'ın bu konuda bir söz hakkı bulunmadığını, Amerikalılarla gizli görüşmeler yürütüldüğünü kaydetti.
İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi Gantz'ın Trump'ın planını "Ortadoğu barış sürecinde ilerleme için en iyi çerçeveyi oluşturan tarihi bir plan" olaral nitelendirdiğini, ancak planın bölgedeki stratejik partnerler ve Filistinliler'le istişare içinde uygulamaya geçirilmesi gerektiğini düşündüğünü yazdı.
Trump'ın Ortadoğu planı çerçevesinde İsrail'in işgal altında bulundurduğu ve uluslararası hukuk uyarınca Filistinlilere ait olan Batı Şeria'nın yüzde 30'luk bölümünü ilhak etmesi öngörülüyor. Ürdün sınırında stratejik öneme sahip Ürdün Vadisi'nin büyük bölümü ile İsrail'in koruması altında on yıllardır Batı Şeria'da kurulan yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin de İsrail topraklarına katılması planlanıyor.
Planı reddeden Filistinliler ise ABD'yi İsrail'in tarafını tutmakla suçluyor. Filistinliler, İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda işgal ettiği Batı Şeria'yı kuracakları devletin toprağı, Doğu Kudüs'ü de başkent olarak görüyor.
BM ve AB'den İsrail'e uyarı
İsrail'in ilhak planlarına uluslararası tepkiler de sürüyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet "Batı Şeria'daki ilhakın meydana getireceği şok dalgasının on yıllar boyunca hissedileceği" ve yeni bir şiddet dalgasına yol açacağı uyarısında bulunarak "İlhak yasa dışıdır. Nokta!" açıklaması yaptı.
Almanya'nın İsrail Büyükelçisi Susanne Wasum-Rainer de işgal altındaki bölgelerin ilhak edilmesi konusunda İsrail'i uyardı. İsrail Ordu Radyosuna konuşan Alman Büyükelçi, ilhakın İsrail ile AB arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyeceğine vurgu yaparak "Avrupa Birliği, sınırlarda yapılacak değişiklikleri tanımayacaktır" dedi.