İsrail-İran gerilimi daha da tırmanır mı?

ABD İran’ın doğrudan İsrail’i hedef alan saldırısının ardından İsrail’in savunmasına güçlü destek vermekle birlikte İran’la bir savaş istemediğinin altını çiziyor. Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, İsrail’e bölgede gerilimin tırmanmasına ilişkin risklerin “dikkatli ve stratejik” şekilde düşünülmesi gerektiğini net şekilde ilettiklerini söyledi.

SHABER3.COM

İran’ın insansız hava araçları ve balistik füzelerle yaklaşık beş saat süren saldırıda doğrudan İsrail’i hedef alması, şimdiye kadar iki ülke arasında bölgede farklı gruplar üzerinden ilerleyen dolaylı çatışmayı daha görünür hale getirdi. Amerikalı yetkililer, İran ve onunla bağlantılı gruplara karşı İsrail’in savunmasına güçlü destek ifade ederken, bölgede İran’la bir savaş istemediklerinin de altını çiziyor.

İran’ın İsrail’e doğru fırlattığı 300’den fazla insansız hava aracı ve balistik füzelerin yüzde 99’u İsrail topraklarına ulaşmadan etkisiz hale getirildi. Biden yönetiminden üst düzey yetkililere göre, 70’ten fazla silahlı insansız hava aracı ABD uçakları tarafından etkisiz hale getirildi; 4-6 balistik füze de Doğu Akdeniz’deki uçak gemileri tarafından imha edildi.

Buna İngiltere ve Fransa’nın destek verdiğini belirten Amerikalı yetkililer, kaç uçağın kullanıldığına ilişkin bir rakam paylaşmadı. Fransız bir askeri kaynak da, İran’ın insansız hava araçlarının izlenip tespit edilmesi sürecinde rol oynadıklarını söyledi.

Üst düzey yetkililer, Erbil’e konuşlandırılan Patriot sistemiyle de İran’dan İsrail’e doğru ateşlenen bir balistik füzenin etkisiz hale getirildiğini belirtiyor. İsrail’in de kendi hava sahasında Arrow 2 ve 3 sistemleriyle füzelerin çoğunu etkisiz hale getirdiği kaydediliyor.

İran 72 saat önce uyardı mı?

İran’ın İsrail’e yönelik saldırısından 72 saat önce hem ABD hem de bölge ülkelerini uyardığı haberleri uluslararası basında yer almıştı. Biden yönetiminden üst düzey yetkili, saldırı başladıktan sonra İran’la İsviçre üzerinden bir temas olduğunu söyledi; ancak saldırı öncesinde bir uyarının yapıldığını yalanladı.

İran’ın saldırısını yüksek profilli bir saldırı olarak niteleyen üst düzey yetkili, “Hazırlanmak olağanüstü bir askeri koordinasyon gerektirdi. Zamanı akıllıca kullandık ama bunu İran’ın bize hazırlanmak için zaman verdiği şeklinde tanımlamam. Niyetleri yıkıcı olmaktı. Söylemi kendi kamuoyuna yönelik” ifadelerini kullandı.

Ancak Reuters'ın haberine göre Türk, Ürdünlü ve Iraklı yetkililer Pazar günü İran'ın Cumartesi günü İsrail'e yönelik insansız hava aracı ve füze saldırısından günler önce geniş çapta haber verdiğini ve bunun toplu kayıpların ve aşırı gerilimin önlenmesine olanak sağladığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Hossein Amirabdollahian Pazar günü yaptığı açıklamada, İran'ın komşu ülkelere ve İsrail'in müttefiki ABD'ye saldırıyı başlatacağı konusunda 72 saat önceden haber verdiğini, bunun da saldırıyı büyük ölçüde engellemelerine olanak sağlayacak bir hareket olduğunu söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırıdan önce hem Washington hem de Tahran ile görüştüğünü belirterek, tepkilerin orantılı olduğundan emin olmak için aracı olarak mesajlar ilettiğini söyledi.

Bir Türk diplomatik kaynak, "İran, tepkisinin İsrail'in Şam büyükelçiliğine saldırısına yanıt olacağını ve bunun ötesine geçmeyeceğini söyledi. Olasılıkların farkındaydık. Gelişmeler sürpriz değildi" dedi.

İsrail karşılık verecek mi?

Adını vermeyen bir Beyaz Saray yetkilisi, ABD Başkanı Joe Biden’ın İran’ın saldırısı başladıktan sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail’in İran’a olası bir saldırısına Washington’ın katılmayacağını söylediğini belirtmişti.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, İsrail’in ABD’ye gerilimi ciddi şekilde tırmandırmayı istemediğini ilettiğini söyledi.

Pazar günü toplanan İsrail savaş kabinesinde İran’a bir karşılık verilmesi görüşü dile getirilse de toplantıdan somut bir sonuç çıkmış değil. Olası bir karşılığın zamanlaması ve boyutuna ilişkin görüş ayrılıklarının olduğu belirtiliyor.

Reuters’ın bir haberine göre savaş kabinesinde yer alan iki İsrailli bakan, İsrail’den İran’a olası bir misillemenin yakın olmadığına ve İsrail’in de tek başına harekete geçmeyeceğine ilişkin sinyal verdi.

Pazar günü basın mensuplarının sorularını yanıtlayan üst düzey yönetim yetkilisi, İsrail’e İran’a saldırmamasını söyleyip söylemedikleri konusundaki soruya verdiği yanıtta bu konudaki kararın İsrail’e ait olduğunu belirtti.

Üst düzey yönetim yetkilisi, “Son 10 gün içinde yaşananlar bazı görüş ayrılıklarımız olsa da ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu ve saldırıya maruz kaldığı zaman onları savunacağımız konusunda bir soru işaretinin olmadığını gösterdi” dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby CNN televizyonuna Pazar günü öğle saatlerinde verdiği röportajda, İran’ın saldırısının ardından İsrail’in yalnız olmadığı ve gerekli askeri kabiliyete sahip olduğunun görüldüğünü ve bunun bir kazanç olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

John Kirby aynı gün ABC kanalına verdiği röportajda da ABD’nin İsrail’in kendisini savunması için destek vermeye devam edeceğini ancak bölgede bir savaş istemediklerini de vurguladı.
<< Önceki Haber İsrail-İran gerilimi daha da tırmanır mı? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER