Baskından önce yerinden edilenlerin bazıları hastaneyi terk etmeyi başarırken, İsrail'in hastaneyi hedef alması ve içeriye ateş açması yerinden edilmiş kişilerden bazılarının ölümüne ve yaralanmasına neden oldu.
FİLİSTİN: SALDIRI, İSRAİL'İN NİYETİNİ DOĞRULUYOR
Açıklamada, "İsrail ordusunun Şifa Tıp Kompleksi'ni tank, İHA ve silahlarla basarak içeride ateş açması, İsrail'in sağlık sektörünü ortadan kaldırma ve hastaneleri yok etme yönündeki niyetini doğrulayan savaş suçudur" ifadesine yer verildi.
Bu durumun hastanedeki binlerce insanın hayatını tehdit ettiği dile getirilen açıklamada, bu yapılanlar "halen çeşitli suçlar ve katliamlar işleyen, sağlık sektörünü ortadan kaldırma, hastaneleri yok etme niyetinde olan" İsrail ordusunun kara siciline eklenen bir savaş suçu olarak nitelendirildi.
"İşgal ordusunun Şifa Tıp Kompleksi'ne baskın yapmasını en güçlü ifadelerle kınıyor ve bunu açık bir savaş suçu, uluslararası hukukun ihlali, uluslararası anlaşmaların ihlali ve insanlığa karşı suç olarak değerlendiriyoruz" ifadesi kullanılan açıklamada, sağlık personeli, yaralılar, hastalar ve yerinden edilenlerin güvenliği ile yaşamlarından tamamen İsrail, ABD yönetimi ve uluslararası toplum sorumlu tutuldu.
İsrail'i dizginlemek ve sağlık sektörüne, tıbbi kurumlara, hastanelere yönelik saldırılarını, soykırım savaşını durdurmak için uluslararası örgütler ile tüm ülkelere derhal ve acilen müdahale etmeleri çağrısında bulunulan açıklamada, ayrıca "sağlık sektörünü yok etme planı çerçevesinde işlediği bu organize ve planlı suçlarını durdurması için" İsrail'e baskı yapmaları istendi.
SAĞLIK BAKANLIĞI: ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN İHLALİ
Bakanlıktan İsrail güçlerinin Gazze'deki Şifa Hastanesi'ni kuşatmasına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi'ne yönelik yaptıkları uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olarak nitelendirildi.
Şifa Hastanesi'ne saldırının amacının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sağlık sistemini çökertmek olduğu kaydedilen açıklamada, hastanedeki sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin hayatlarından İsrail güçleri sorumlu tutuldu.