Alçı'nın aktardığına göre mektupta şunlar yazıyor:
"Sevgili üretici, Mango için üretim yapmanın yasak olduğu şehirleri hatırlatıyoruz. Yasak listesi aynen devam ediyor:
- Batman
- Mardin
- Diyarbakır
- Hatay
- Sivas
- Şanlıurfa
- Nusaybin
- Siirt
- Bitlis
Bu şehirlerdeki hiçbir tesiste Mango için üretimin hiçbir aşamasını yapamazsınız. Bu bilgiyi Türkiye’deki üretim zincirindeki herkesle paylaşmanızı rica ederiz."
Ne zamandır bu yasağı uyguluyor Mango?" diye soran Alçı, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle'nin konuya ilişkin olarak, ""Çok şaşırdım. Bu tip bir yasak kabul edilemez. İnceleyeceğiz, şayet doğru ise buna karşı harekete geçmek gerek. Gereğini yaparız" dediğini aktaran Alçı, devamında şunları kaydetti:
"Mango gibi, Zara gibi şirketlerin Türkiye’ye yönelik çifte standardını da hatırlattı Gülle. Buradaki tekstil fabrikalarından ve atölyelerinden alım yapmak için kılı kırk yarıyor bu şirketler. Satın alım yapacakları firmalar ile ilgili sigortasız işçi çalıştırıp çalıştırmadıklarından, kullandıkları suya kadar standart denetimi yapıyorlar. Bunlar elbette önemli ve gerekli şartlar. İşçileri ve çevreyi korumak için konulan standartlar. Bunlara bütün şirketlerimiz uymak zorunda. Ancak söz konusu şirketler bu standartlarla ilgili çifte standart sergiliyorlar."
Alçı'nın aktardığına göre İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Birliği Başkanı Mustafa Güldağ da konuya ilişkin şu görüşlerini dile getirdi:
"Nagehan Hanım Türkiye’nin Suriye’ye yönelik operasyonları sırasında ve Kobani olayları zamanında Mango, çalışanlarına güvenlik gerekçesi ile Güneydoğu bölgesine gitmeyi yasaklamıştı. Ancak son 2 senedir duyduğumuz başka bir şey yok. İşaret ettiğiniz mektubu araştıracağız, bu çok önemli ve kabul edilemez, biz Anadolu’daki imalatçıları cesaretlendirmeye çalışırken böyle bir yasak onları boğmak anlamına gelir."