Katalan özerk hükümetinin eski İçişleri Bakanı Joaquim Forn, "1328 gündür cezaevindeyiz. Bir gün bile mücadelemizden ödün vermedik. Baskılara karşı, sürgündekilerin geri dönmesi ve bağımsız Katalonya için mücadelemize devam edeceğiz" açıklaması yaptı. Aynı dönemde Katalan hükümetinde Dışişleri Bakanı olan Raul Romeva da "Dokuz kişiyi affetmek, bağımsızlık yanlısı yüzlerce kişiye uygulanan baskıların üzerini örtemez. Boyun eğmeyeceğiz. Genel af ve kendi geleceğine karar verme hakkı" ifadesini kullandı. Tutuklu diğer Katalan siyasetçilerden Jordi Turull, "Genel af, kendi geleceğine karar verme hakkı, bağımsızlık, devam edeceğiz" derken Dolors Bassa da "Üç yıldan uzun bir süre sonra asla terk edilmemesi gereken siyasete geri dönülüyor. Şimdi sürgündekilerin geri dönmesi, baskıların ve açılan davaların sonlandırılması gerekiyor. Devam edeceğiz" açıklaması yaptı. Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Pere Aragones de yaptığı açıklamada, "İspanyol devletinin hükümetinin aldığı karar, verilen hükümlerin adil olmadığının bir kanıtıdır" dedi. Hükümetin olumlu bir adım attığını ancak bunun sorunun çözümü için yeterli olmadığını savunan Aragones, genel af ve merkezi hükümetle anlaşmalı yasal bir bağımsızlık referandumu taleplerini yineledi.

Katalonya'da 1 Ekim 2017'de yapılan yasa dışı referandum ve Katalan meclisindeki tek taraflı bağımsızlık deklarasyonu girişimlerinden dolayı 2 Kasım 2017'de tedbiri kararla cezaevine gönderilen, bağımsızlık yanlısı girişimlere öncülük eden dokuz Katalan lider, Yüksek Mahkeme'de yargılanmalarının ardından 13 yıla kadar hapis cezaları almıştı. İspanya hükümeti ise Bakanlar Kurulu toplantısında, hapis cezaları tamamen kaldırılmasına rağmen kamu görevinden men cezaları yürürlükte kalacak şekilde tutuklu Katalan siyasetçilere af kararı çıkarmıştı. Eski Katalonya Özerk Hükümet Başkanı ve Avrupa parlamenteri Carles Puigdemont'un da bulunduğu diğer Katalan siyasetçiler ise affın dışında tutulmuştu.